Pera’nın Beyaz Çocukları

Beyoğlu; İstiklal Caddesine çıkan sokakları kapsayan semtin adıdır.
İstanbul’a gittiğimde ayıla-bayıla yürüdüğüm sokakların tamamı bu civardır. 

Birçok tarih kitabında; Beyoğlu’ndan bahsederken parentez açılır, Pera yazılır, parentez kapanır.

Pera bugünkü Beyoğlu’nun Bizans dönemindeki adıymış.

Fetih’ten çok sonra Pera Beyoğlu’na dönmüş. DAN diye de dönmemiş tabi. Yavaş yavaş dönmüş.

(Yavaş yavaş diyorum çünkü tarihte hiçbir değişim-dönüşüm DAN diye olmaz. DAN diye olduğu düşünülen değişim-dönüşümlerin hiç birisi de DAN diye olmamıştır. Olsa olsa DAN diye olduğunu sanan DANgalakların sonzuz çınlamasıdır o DAN.)

NEYSE, Cumhuriyetin ilk yıllarında bile Pera olarak kullananlar varmış.
(Kitapların yalancısıyım)

Bugünden eskiye dönecek olursak:

Beyoğlu (Pera), bizans zamanı ötekilerin olduğu bir bölgeymiş. Yunanca bir kelime olan Pera anlam olarak da “öteki, karşı” manasına geliyormuş. Bugünden bakınca tarihe; “bu ne çağ-dışılık” diyesiniz gelebilir ama o zamanlar bu tip politikalar çağ-içiymiş. Yani öyle değilmiş “O” işler. Ötekiler fiziksel olarak bile “ortalık yere konmuyormuş, ayak altında dolaştırılmıyorlarmış, hasır altı ediliyormuş…”

Eskiden bugüne gelecek olursak:

GEÇTİĞİMİZ SENELERDE; Beyoğlu’nda bir yangın çıkmış. Sokaklara park edilen arabalar yüzünden girememiş itfaiye ve yangın yakmış(!)

Konunun, tam da, bu noktasında Beyoğlu’ndan biraz uzaklaşıyorum ve bizim Pera’lara yaklaşıyorum.

Türkiye’de hala İtfaiye’nin giremeyeceği sokaklar var.
Park sorunundan bağımsız bir giremeyiş bu. 
Sokaklar dar, evler gelişi-güzel kondurulmuşlar.
Evlere kuşbakışı bakarsanız ne kadar sıkı(!) olduklarını görürsünüz.

İstisnasız her şehirde vardır böyle semtler. Bu semtler;gecekondular olarak bildiğimiz 80-90 kara-geçer’inin günümüzdeki kara-yansımasıdır.

Nasıl ki belediye-binası olmayan şehirler yoksa. Bu tip mahallelerin olmadığı şehirler de yoktur.

Ötekilerin olduğu semtlerdir bunlar. Beyoğlu’ndan bağımsız Pera’dır her biri.  bizim Pera’lar işte.

Bu ötekiler, öteki olmaları yetmiyormuş gibi sosyolojik açıdan kendileri gibi öteki olup ekonomik açıdan kendilerinin karşı’sında duran hem-semtlileri tarafından bileylenirler. 

Suça meyil burada başlar. Oralı çocukların “biz de böyleyiz” kabullenişleri -aslında- dıştan enjekte edilir. (us’dan geçen kalınca bir damarın bulunması ile başlar operasyon) 

Ötekiyi yaratan; bıyık altından sırıtır böyle zamanlarda. Öteki; öteki olmayı hak ettiğini göstermeye başlamıştır çünkü  ötekiyi yaratana. 

YİNE DE

ne zaman geçsem böyle semtlerden.
Ne zaman görsem; 5-6 yaşında, oradan oraya koşuşturan çocukları
ve gözlerindeki parıltıyı. Kendi kendime şöyle derim: 

İşte, kara Pera’nın beyaz çocukları.