Pek meşhur bir türkümüz vardır bilirsiniz. Hey onbeşli onbeşli diye başlar. Hatta bir ağıt olmasına rağmen oyun havasına dönüştürülmesi epey bir eleştiri konusu olmuştu geçtiğimiz yıllarda.
Bilmeyenler için türkünün öyküsünü kısaca özetleyelim: 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında arka arkaya pek çok savaşta kayıp veren Osmanlı Devleti, askere alacak sağlam erkek bulamaz hale gelir. Çanakkale Savaşı sırasında ise çare olarak doğum tarihi Rumi takvimle 1315 ve daha büyük, 15 ila 18 yaş arası erkeklerin (çocuk) orduya katılmasına karar verilir. Bu kadar küçük yaşta, üstelik de savaş için neredeyse hiçbir eğitim almamış bu çocukların ölüme gidecekleri o kadar barizdir ki… Neticede bu çocukların Çanakkale’de can vermiştir. Türkü de bunun üzerine yakılmıştır aslında.
YENİ NESİL 15’LİLER
Aradan geçen 100 senede o 15’liler gitti, yerine yeni nesil 15’liler ya da diğer bir tarifle 15 binlikler geldi. E onların da bir türküyü hak ettikleri kesin. Yeni Asya gazetesinden Adnan Nacir de esirgememiş kalemini, Sözleri Mehmet Gökkaya’ya Bestesi Erol Sayan’a ait “Yine yakmış yâr mektubun ucunu”, Muharrem Akkuş-Yücel Paşmakçı’ya ait “Eledim Eledim Höllük Eledim” ve Aşık Mahzuni Şerif’inDumanlı “Dumanlı Oy Bizim Eller” şarkılarından uyarlamalar yapmış. Buyurun efendim:
“Yine yakmış yar dekontun ucunu
Bedelli için para çekmek zor diyor
Yükleyip bankanın bana suçunu
Hesabında TL var mı, sor diyor
Bedelli için para çekmek zor diyor”
“Ödedim ödedim, bedel ödedim
Kuş tüyü yastık altında canım, param beledim
Büyüttüm biriktirdim, asker eyledim
Gitti de gelmez oldu canım on beş binim”
“Yollayasım geldi, askere sizi
Bedelli bedelli, oy bizimTL’ler
Nasıl unuturum, balyalarınızı
Bedelli bedelli, oy bizimTL’ler
Oturup ağlasan, bedelli derler”
Benim bu 15 binlikler konusunda en sık rastladığım manzara ise şu oldu: Gerek sosyal medyada gerekse günlük konuşmalarında ağızlarından “Vatan için ölürüz, sıkarız, keseriz, parçalarız” beyanatları veren; her koşulda “koşulsuz” vatan, millet sevgilerinden bahseden, şehitlik övgüleri düzen epey bir kitle 15 bin lira bulup, bedelliye koşuyor. Bir de hayatı boyunca militarist düşünceye sahip olmamış ya da en azından bu yönde bir beyanat vermemiş gençlerin kimi ya parayı denkleştiremediğinden ya da kendine yediremediğinden bedelli yapmayı reddediyor. Bahse konu para şu an itibariyle asgari ücretli bir insanın bir yıllık kazancına eşit olduğundan, bulması hele de bu devirde hiç kolay değil.
Velhasıl, hakikaten parayla imanın kimde olduğu hiç belli olmuyor.