Çanakkale Merkez’de bir mobilya işletmecisi olan Coşkun Atmaca, sektörün modern satış stratejilerinden, enflasyonun da artmasıyla nasıl geleneksel satışa döndükleri konusunda açıklamalarda bulundu. İşletmeci Atmaca, geleneksel satış yöntemlerinin yanı sıra vade dönemlerinden ve sektörün nasıl iyileşebileceği hakkında konuştu.
Çanakkale Merkez’de mobilya dükkanı olan Coşkun Atmaca, eskilerin satış yöntemi olan veresiye defteri ve senetle ödeme alma konularına değindi. Atmaca bu yöntemlerin ne kadar etkili olabileceği, satıcı ya da tüketici tarafından olumlu ve olumsuz taraflarının neler olabileceğinin üstünde durdu. Atmaca konuşmasının bir bölümünde bu yöntemler ile ilgili “Esnaf arkadaşlar da açıkçası mal satabilmek için senettir, açık deftere yazmaktır bunun gibi geleneksel yollara başvurmaya başladı. Ama tabii bunların da ister istemez riskleri çok oluyor” dedi. Atmaca, konuya ilişkin ise genel anlamda “Kredi kartlarındaki limitlerin azalması ve kullanımların aynı zaman da taksitlerin kısıtlanması alıcıyı farklı yönlere itti. Esnaf arkadaşlar da, açıkçası mal satabilmek için senettir, açık deftere yazmaktır bunun gibi geleneksel yollara başvurmaya başladı. Ama tabii bunların da ister istemez riskleri çok oluyor. Çünkü tahsilat konusunda neticede ekonomik şartlar malum. Kredi kartları en iyisi ama bu da tüketiciyi zorluyor. Ciroları ve alım gücünü azaltıyor. Olumlu olumsuz tarafları bunlar. Taksitler konusunda şöyle bir şey var, artık taksitler azaldı. Mesela; bizim şu anda yaptığımız en fazla taksit 6 ayı geçmiyor. 9 ay olduğu zaman kredi kartı ile ekstra kesintiler, maaliyetler doğuyor. Bu durumda da müşterinin talebi değişiyor. Limitler ve taksitler az olunca alternatif yolları kullanmak zorunda kalıyorlar. Biz şu an senetli ve veresiye satışını yakınlarımıza, daha çok tanıdıklarımıza yapıyoruz. Çünkü takdir edesiniz ki bu güven işidir. Bu sebeple bu tarz satışları minimum tutuyoruz. Bu durum sadece bizim için ciro yapmaya yarıyor. Ciro yapmak da, işte bu enflasyon ortamında aylık %4 maaliyeti fazla geliyor, en büyük sorunda bu zaten. Sıkıntı yani her ay paranın %4 gibi bir maaliyeti var, bu ister istemez veresiye olduğu zaman maaliyetin içine yansımış oluyor, bu sefer fiyatlar yukarı çıkıyor. Piyasada bu şekilde çalışan AVM tarzı senetli mal satan firmalar var. Hani örnek veriyorum; bizim 40 bin TL’ye sattığımız ürünü, onlar 65 bin TL’ye 24 ay vadeli satmaya çalışıyorlar. Bu sektörün düzelmesi için devletin kredi kartlarındaki vadeleri en azından 12 aya çıkartmasını isteriz. Bu ilk etap için iyi bir iyileşme olur.” ifadelerini kullandı.