Kendisi gezgin ve sanatçı.. Enstrümanlar ile dertleşerek ve bunu sokağa taşıyarak yaşamını devam ettiriyor. Hayatının geri kalanını Hang drum ile geçirmek istiyor ve müziğini duyurmak istediği başka yerler de olsun istiyor. Cihan Selçuk, Çanakkale’de Hang’i çalan sayılı insanlardan biri.

Hang ilk kez 2000’li yıllarda İsviçre’de üretilen bir müzik aleti. Hipnotik bir çalgı olarak nitelendirilen Hang, Bern dilinde ve Macarca da “el” anlamına gelmektedir. Cihan Selçuk bu hipnotik çalgıyı daha yakından tanımamız için hang drum’ı gazetemize anlattı.

“Enstrümanlar ile dertleşiyorum”

Cihan Selçuk; “Benim hang ile ilgili anlatabileceğim kendi deneyimim olabilir çünkü birçok enstrüman edindim ritimle başladım daha sonrasında telli sazlar, mızıka, ağız kopuzu ile uğraştım. Ben enstrümanlar ile dertleşiyorum doğaçlama yapıyorum, hiçbir zaman oturup parça çalmıyorum. Hang drum’da aradığım birçok şeyi buldum aslında. Diğer müzik aletlerinde hakim olmak için senelerin geçiyor ama kendimi ifade etme ve aktarma şekli olarak hang benim için en kolayıydı. Mesela ebru sanatı da bir aktarmadır, hang drum’da da benzer bir süreç var. Hem aleti tanıtmak hem de bendeki deneyimini aktarmak için bu benzetmeyi yapabilirim.

“Hang drum yaşadığınız arayışla alakalı”

Her enstrüman insanda başka bir duygu oluşturuyor. Hang drum yaşadığınız arayışla ilgili. Başka birisi eline alsa başka bir şey yapacak ya da başka bir şey ifade etmeye çalışacak.

Ben doğaçlama yapmayı seviyorum, diğer enstrümanlarda da yapmaya çalıştığım oydu. Hang drum doğaçlamaya daha açık bir enstrüman, hang veya başka bir enstrümanda ben eğitim almaya çalışmadım ama kişinin ne yapmak istediğiyle ile alakalı eğitim alınabilir. Teknik olarak müzik aletlerine hakimiyet gerekiyor, yetenek gerekiyor.

“Türkiye’de yapımı yaygın değil”

Çanakkale’de sokakta çalan hiç görmedim ama hang drum çalan birkaç kişi daha olduğunu biliyorum. Bendeki hang İran yapımı kendim İran’a giderek satın aldım o da başka bir yolculuk oldu benim için. Türkiye’de yapan birkaç kişi olduğunu biliyorum ama yapımı yaygın değil.

“Kariyerim doğadır”

Ben aslında gezginim kariyerimi soracak olursan doğadır, gezmek, kamp yapmak.

Hayvanlara da hang çalıyorum, kediler gelip uyuyor mayışıyor. Kış geliyor şimdi sokakta çalmak pek mümkün olmayacak mekanlarda çalmayı düşünüyorum kısa dönem için planım bu ama uzun dönem için daha turistik yerleri tercih edebilirim başka yerlere de gidip çalmayı ve kayıt almayı isterim.

“Sokak müziği çay çorba parası çıkaracağın kadar”

Günde en az yirmi kişi durdurup bunun ismi ne diye soruyor. Ya bu aleti satın almak için ya da başka bir kayıt dinlemek için soruyorlar tabi aleti bilmemeleri de var. Sokak müziği çay çorba parası çıkaracağın kadar seni zengin edecek bir şey değil.

“Meditatif bir tarafı var”

Enstrümanların genel olarak meditatif bir tarafı var ama hang tam olarak meditasyon ile özdeşleşebilir seni içine çeken bir alet. Şifalandıran bir tarafı da var sokakta sesini duyduğun zaman modun değişebiliyor. Kapalı mekanlarda daha güzel olur, bu aletlerin rezonansını duymak için kapalı yerler daha uygun. Hayatımın geri kalanında da hang drum ile devam etmek istiyorum.”

Esra İrem Özer