Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Barış” diyoruz kavgadan da vazgeçmiyoruz

Dün ambleminde “Barışın simgesi”

Dün ambleminde “Barışın simgesi” olan ‘Güvercin’li Uluslararası Troya Festivalinin 60. Açılışı gerçekleştirildi.

Tarihi Troya Ören yerinde yapılan resmi açılış töreninde Belediye Başkanı Sayın Ülgür Gökhan, konuşmasının büyük bir bölümünde “Barış”tan söz etti.

Çok haklıydı.

Hayatın her alanında Barışı yaşamalıyız.

Evimizde, işyerimizde, resmi ve kamu alanlarında, kentimizde, hayatımızın her alanında barış içersinde, barış halinde yaşamalıyız.

Konuşma metinlerine bunu yazmak kolay.

Kitlelerin karşısında konuşmak, nutuk atmak da kolay.

Peki, “barış” sözcüğünün anlamını hayatımızda, eylemlerimizle gerçeğe dönüştürebiliyor muyuz?

Belediye Başkan yardımcıları, kendi aralarında barış içersinde mi yaşıyorlar?

Belediyeye alınan işçilerin, kadroya geçmesi gerçekten de barış içersinde mi gerçekleştirildi?

Belediyenin siyasi başkan yardımcıları ile örgüt arasında uyum var mı?

Siyasi başkan yardımcıları, geçmiş dönem Genel Başkan yardımcısı ile barış içersinde miydi?

İsim vererek soralım, tartışalım.

Çünkü CHP’de isim vermedik mi herkes anlamaza yatıyor.

Çanakkale CHP’de Ülgür’cüler- Muharremciler barış içersinde midir?

Eskiden de bu gelenek, Genel Merkez bazında Baykalcılar-İnönücüler,

Ya da Baykal’ın karşısında bulunan o dönemdeki rakibinin ismi ile adlandırılmaz mıydı?

Bu günlerin sözde “Barışı”, O günlerden tohumları atılarak bu günlere gelinmemiş miydi?

Özaycılar- Artam’cıların barış içersinde yaşamalarını unuttuk mu?

Devamında yine Özay’cılar-Ülgür’cüler olarak bu barış devam etmemiş miydi?

Sayın Ülgür Gökhan’la bir olan, Remzi Yiğit, Muharrem Erkek, İsmet Güneşhan,

Barış içersinde Sayın Özay’ı satmamışlar mıydı?

Yine Sayın Yiğit, Sayın Güneşhan, Sayın Erkek’in önderliğini yaptığı grup,

Sayın Gökhan’ı yeni Barış uğruna Barışın kentinde satmamış mıydı?

Şimdi satma ve satılma sırası beyaz listeye geldi.

Yine barış içersinde, yine demokrasi adına, birileri birini satacaklar.

Nedense Çanakkale’deki Sosyal demokratlar (kendilerine öyle diyorlar)

Hep grup lideri olarak bilenen ismi satış tahtasına koyuyorlar.

Sayın Ülgür Gökhan gurubunda kim kimi satacak?

Ya da Sayın Muharrem Erkek gurubunda kim kimi satış listesinin başına yazacak?

Beyaz listede satış yapmak daha kolay gerçekleşecek bu kez.

Nedeni de bu listede lider sayısı çok fazla.

Herkese yetecek kadar koltuk yok bu ortamda.

AK partide bu satışlar CHP’ye çok benzemiyor.

Bu partide dostluklarda- satış işlemleri de tambur- tumbur yapılamıyor

Ne de olsa Partinin Türk Siyasi tarihindeki geçmişi CHP kadar uzun değil.

Bir de hiç muhalefete düşmediği için koltuk da, alan da çok fazla.

Burada satış ve kavga bürokratlar üzerinden yapılmaya çalışılıyor.

Banttan sayı almak burada var.

Örneğin, CHP’de uğruna neredeyse savaş çıkartılacak olan, Alan Başkanlığı hala bu parti egemenliğinde.

CHP’de kesin gözü ile bakılan bir belediye başkanlığı koltuğu,

Bir de Belediye Başkan yardımcılığı koltukları var.

Bu koltukta oturanlarda zaten CHP’lilere değil, Ak Partililere hizmet verir.

Nedense Çanakkale Belediyesinde Bayanlar CHP’li, eşler AK partilidir.

Dönemin AK Parti Grup Başkan Vekili, Sayın Bülent Turan bu konuda;

“Sabah saat sekizden akşam sekize kadar CHP’li,

Akşam sekizden sabah sekize kadar da AKP’li olanlara sesleniyorum”  diyerek ince esprili,  göndermeli açıklamasını yapmıştı.

Bizler Barış içersinde, Barışın kentinde satışların nasıl yaptığını izlemeye devam edelim.

Hadi hayırlı Satışlar.

Pardon traşlar.

 

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech