Çanakkale’nin ne kadar güzel bir şehir olduğunu devamlı dile getiriyoruz. Bunu söyleme sebeplerimiz kentin tarihi yaşanmışlıkları, tarihi sokaklarının güzellikleri, kentin küçük ve kıyı şehri olmasından kaynaklı oluşan yapısından ileri geliyor. Geliyor gelmesine de bana biraz da bu özelliği yitip gidiyormuş gibi geliyor.
Zafer Meydanı’nın bölgede bulunan tarihi yapılara, estetik işletmelere rağmen çöp yığma alanı olması ve kötü koku yayması, Şemsiyeli Sokak’ın artık olmaması, “Merkez’de hayat orada” dediğimiz tarihi sokakların trafik nedeniyle yalnızca alışılmış mekanlara çarçabuk girip çıkmak için kullanılması, Sarıçay’ın çok iyi değerlendirilebilecekken sinek yuvası olması gibi şeyler bu özelliğini öldürüyor sanki.
Çöp sorunu, su sorunu, haşere sorunu, Sarıçay sorunu derken kentin problemleri saymakla bitmiyor. Bu sorunlar sosyal hayatı, kentin yaşamını öyle çok etkiliyor ki insanlar Çanakkale’yi çok sevdiklerini söylediklerinde sorguluyorum. Oysa ben de 5 yıl önce geldiğimde Çanakkale’ye aşık olmuştum. Şimdi şehrin daha eski günleri anlatılınca içim burkuluyor.
Sosyal hayatın canlandırılması da gerek. Tarihi Yalı Han’ı, Barlar Sokağı, kordonları bir kenara bu şehrin hem sosyal hem de yapısal olarak zenginleştirilmesi çok mümkün. Herkes elini taşın altına koysa, bir de masada dünyayı kurtaran amcalar izmaritlerini yere atmasa Çanakkale’de hayat gerçekten çok güzel olacak.
Bu haber 02/08/2023, Wednesday günü yayınlandı, 707 defa görüntülendi