Dün Çanakkale yine talihsiz bir günü yaşadı. Kızılkeçili, Kemel, Dörtyol, Işıklar, Musa köy ve İlyas köy başta olmak üzere bölge, göz göre göre yandı.
Maddi hasarı hesaplamak için hafta sonunu beklemek gerekli.
Ama manevi hasarın hesabını kimse yapamaz.
Yüz yıllık ağaçlar yanıp kül olurken, köylülerinde ürünleri heba oldu.
Buğday, arpa tarlaları cayır cayır yandı.
Ormanın içeresindeki canlılar da yaşama veda etti.
Yangın alanı çevresinde kirpiler, tavşanlar, kuşlar oradan oraya koşturup durdular.
İyi, kötü ve çirkin…
Yangın sahasında gözlediklerimi, eksiklikleri (kendime göre) sizlerle paylaşayım.
En başta yangın söndürme ekipleri canla başla görevlerini yerine getirmeye çalıştılar.
Başta Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri olmak üzere çevre İllerden gelen tüm ekipler, dumandan zehirlenme pahasına, yangının ortasında kalma pahasına can havliyle yeşili kurtarma derdine düştü.
Yangın alanlarına çevre belediyelerin itfaiyeleri de araçlarını göndermiş, yardımlaşma birlikte hareket etme örneğini sergilemesi dikkate değerdi. Güzel hareketler.
Yangın alanlarına Çanakkale AFAD ekipleri ormanın ekipleriyle eş zamanlı geldi. Bu da güzel hareket.
Köylüler, yangının sönmesi için elinden geleni yaptı.
Her evden bir traktör, su tankerlerini ardına alıp yangın alanına koşturdu.
Tankeri olmayan, bulamayan ise pulluğunu takıp yangının önünü kesmeye çalıştı.
Bazı köylüler, kendi hayvanlarını bırakıp, tarlasındaki ürünü bırakıp ekiplere yardımcı olmak için uğraş verdi. Kutluyoruz.
Yangın söndürme uçakları ile helikopterler, insan gücü yanında önemli araçlar olduğunu bir kez daha gördük.
Mutlaka itibardan da vazgeçip bu ekipmanlarımızı çoğaltmalıyız.
Ben hep çift çekerli araçların niçin bu kadar çoğaldığını ve faydalarına sahada tanıklık ettim.
Türk Hava Kurumu, eskiden kurban bayramlarında deri toplar, okullarda babalarımızın verdiği harçlıkları, THK antetli zarfların içine koyup yardımda bulunurduk.
Bu yıl Türk Hava Kurumu deri toplamadı.
Sorduk, satacak yer yok cevabını verdiler.
Bunca yıl deri işleyecek bir işletme kurumadıysanız niçin oralarda oturdular anlam veremiyoruz.
Bize koltuk olsun da gerisi önemli değil zaten.
AFAD yetkilileri orman köylerinde yangın anında yapılması gerekenler olarak acil köylüyü bilgilendirip, her köye bir temsilci atamalıdır.
Organize olunsun diye.
Orman Bölge Müdürlüğü, Özel İdare yetkilileri yapılabiliyorsa, dairelerinde makam araçlarından kısıp köylülerden söndürmeye katılanlara birer depo akaryakıt vermeliler.
Dünkü yangında iyiyi de, çirkini de yangını çıkartan, sebep olanlar açısından kötüyü de yaşadık.