Yeni zamlar, bilmem kaçıncı kez yolda. Geçenlerde bir tweet okudum. Vergilerin altında ezilen halk şeklinde kitaplarda bolca rastlanılan o cümleyi söyleyip, ne demek istediğini çok iyi anlıyorum diyordu tweeti atan kişi. Bir de bir sohbette, insanlar yiyecek domates bulamayacak birkaç seneye şeklinde bir cümle de geçmişti. Açıkçası henüz bugünün gerçekliklerini kabul etmekte zorlanırken geleceği düşünmek beni çok korkutuyor.
Ben bir başımayım. Kimsenin sorumluluğu yok üzerimde. Ne evli barklıyım ne çoluğum çocuğum var. Ancak aileleri düşününce, özellikle asgari ücret alan ve tek kişinin çalıştığı aileleri düşününce dehşete düşüyorum. Ekonomik koşullar nedeniyle yaşayamadığımızdan, sadece hayatta kalmaya çalıştığımızdan bahsediyorduk ya… Zaten çok kötü durumdayız ama daha kötü durumda olanların da sayısı hiç az değil.
Çoğunluğumuzun kovulma ya da istifa etme lüksü yok. Zaten herkesin birkaç kişi yerine çalıştığı bir sistemde üretim faaliyetlerinin bir noktasında görev üstleniyoruz. Üretirken sömürülüyor, kendimizden bir şeyler bırakıyoruz. Sevdiği işi yapanlar için bile üretmek keyifli değil. Çünkü hayalimizdeki işten çok daha fazlasını yapıyor, ancak emeğimizin karşılığını almıyoruz. İyi tamam, bunu herkes kabul ediyor zaten de emeğimizin karşılığı olmadan aldığımız para dahi karın doyurmaya yetmiyor. Giyim ihtiyacı ötelendikçe ötelenmiş, bir 10 yıl giyerim denilen kalitede pantolonlardan almak artık imkansız. Pazarda bile fiyatlar uçmuş gitmiş. İnsan çıplak gezmemek için kuruş harcamaya bile korkuyor. Açlık bizi tüketirken giyinmenin faydası ne ki?
Bu haber 08/07/2023, Saturday günü yayınlandı, 3077 defa görüntülendi