Sosyal Medya bir felaket. Eline bir mikrofon alan, sokaklara düşüyor. Gördüklerine mikrofonu uzatıyorlar. Vatandaş da, her ne hikmet ise, kuzu, kuzu konuşuyor. Sonuç. Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Bunun kime ne faydası var. Anlaşılıyor ki, birileri bu işi kurguluyor. Aslında buna da yasal bir kural getirilmeli. Bu röportajı yapanların, kaydı kuydu olmalı. Kimdir? Neyin nesidir? Kimse bilmiyor. Efendim, Şu mu Cumhurbaşkanı olsun? Bu mu? Gözlerini kin bürümüş azılı muhalifler sırada bekliyor. Hemen atılıyorlar. Hele bir video var ki. Zannedersiniz ki, Demirtaş bu memleketi kurtaracak. Yahu adam kendini kurtaramıyor. Sizi nasıl kurtaracak? Bir tarihte, Rahmetli Demirel yasaklaydı. Yurt gezilerine çıktığında, Milet bir ağızdan, ”Baba bizi kurtar” diye bağırırdı. Bunun üzerine, rahmetli de, yapılacak referandumda, yasağının kalkması anlamında, ”Siz beni kurtarın. Ben de sizi kurtarayım” demişti. Anlayacağınız nafile uğraş. Yakın zamanda sosyal medya yasası çıktı. Ana muhalefet hemen Anayasa mahkemesine koştu. Peki, bu yasanın temeli neydi? Yalan söylemeyeceksiniz. Hepsi bu. Demek ki, Ana muhalefet yalan söylemeyi mubah zannediyor… Röportaja katılanlar, dolar şu kadar. Almanya’da hayat şöyle. Asgari ücret ile, bilmem fi tarihide şu kadar et alınıyordu. Zannedersiniz ki, hepsi Ekonomi Profesörü. Almanya’da doğal gaz kesik. Meclislerinde milletvekilleri palto ile oturuyor. Türkiye’den yardım istiyorlar. En çok takıldığımız konu da şu. Bir Allahın kulu da demiyor ki, ”Yahu siz kimsiniz. Ne adına soruyorsunuz? Bu konuşmayı nerenize koyacaksınız?” Belki de böyle diyenleri yayınlamıyorlar. Üstte de dediğimiz gibi. En komiği de, Demirtaş Cumhurbaşkanı olsun diyenlerin tutumu. Gül Allah gül. Bu yapılanlar illa ki muhalefete bir şey katmıyor. Neden mi? Bakınız son yapılan anketlerde, Sayın Erdoğan yüzdü 50 lilere dayanmış.Tam 9 puan artırmış.Cumhur ittifakı da öyle.Onların da oyu. yüzde 50 yi geçmiş. Tabi ki, bunda 6 altı 1 lik masanın Kek, Kahve, Altın günlerinin de rolü var. Bu mikrofonu uzatanların, ya da bu işi yaptıranların anlamadıkları bir konu var. Millet çoktan kararını istikrardan, vatanın bölünmezliğinden yana vermiş. Böyle ucuz oyunlarla kimse oyunu değiştirmez. Bekleyip görün. Zira ortada muhalefet diye bir şey yok. Formül yok. Tabi ki, Londra’daki tefecilerden borç almanın dışında. Daha kendi aralarında anlaşamıyorlar. Milleti nasıl toparlayacaklar Pardon. Yüz bilmem kaçıncı toplantı sonucunda, Metnin nasıl yazılacağı konusunda, puntoların nasıl olması gerektiği hususunda anlaşmışlar. Gül. Allah gül… İki bıyık bükümü sağa. Bir ileri iki geri. Haydi Allah rast getire. Sağlıcakla kalınız.