Sen Çocuk Kal

Sosyal Medya'da Paylaşın Facebook Twitter

Bir Küçük Prens yorumlaması…

Büyüdükçe azalıyoruz aslında. Biraz daha sıradan, biraz daha aynı herkesle… Sen çocuk kal! Ömrün bir çiçeğin güzelliğini bilmekle, göğe bakmakla geçsin. Uçan bir martının kanat seslerinin fısıltısıyla kulaklarında…

Altı yaşında meraklı bir çocuk yeni koylara yelken açmıştır günün birinde. Bu sefer heyecanı hayalperest zihninden akanları çizebilmektir kâğıtlara. Okuduğu bir kitapta şöyle yazıyordu: “Boa yılanları avlarını olduğu gibi, hiç çiğnemeden yutarlar. Sonra da kımıldayamaz hale gelirler, yediklerini sindirmek için altı ay süreyle uyurlar.” Okuduklarını resmetti hayalperest. İlk şaheserini heyecanla büyüklere gösterdi ve sordu: “Korkmuyor musunuz?”. Neden korkacaktı yetişkinler, neydi korkutucu olan? Öylesine resmedilmiş bir şapka mıydı yüreklerini ağızlarına getirecek? Hayır, olamazdı, korkulmazdı ki bir şapkadan! Öğütlediler küçük çocuğa, eğer büyük bir adam olmak istiyorsa resimle vakit harcamak yerine coğrafya, matematik ve tarih öğrenmeliydi. O da söylenenleri yaptı, coğrafyayı, ekonomiyi, politikayı öğrendi ama kimse ondan içindeki hayalperesti öldürmesini istememişti, sadece resimle vakit kaybetmek aptalcaydı(!) O da içine, öbürlerinin yanına tıkıştırdı çocukluğunu ve cebindeki  ‘şapkasıyla’ bekledi en doğru zamanı, bir çocuğun kalbinden atılan naraları…

Siz hiç tanıştınız mı içinizdeki çocukla, en son ne zaman duydunuz kahkahalarını yürekten? Yoksa siz de herkes gibi, her yetişkin gibi attınız mı derinliklerinize acımadan? Ya soğuksa orası, üşüyorsa ya korkmuşsa karanlığınızdan ya da belki nefes bile…


Bu haber 14/07/2022, Thursday günü yayınlandı, 1183 defa görüntülendi
*
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com