Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sergen, Terim ve Koç!

Üç büyükler dökülüyor. Hem

Üç büyükler dökülüyor. Hem de sapır, sapır. Olacağı buydu zaten. Sergenin, Beşiktaş teknik direktörü olamayacağını, yıllar önce anlatmıştık. Terime gelince, Artık eskidi. Bir yılda aldığı 30-40 maçlık ceza yüzünden, müsabakaları tribünden seyrediyor. Her ikisinin de, takımlarına verecekleri bir şey yok. Ama ne yazık ki, kulüp başkanları, bunları koruyor. Sabah yazarı, Hıncal Uluç, Beşiktaş başkanının, Sergenden vazgeçmemesinin başka sebepleri var diyor Her ne ise. Terime gelince. Kulüp başkanı gibi davranıyor. İstiklalini ilan etmiş. Hali hazırdaki başkan, etkisizi eleman. Başarısızlıkta zirve yapan hocaları kovamıyorlar. Üstelik Küfürbaz olmalarına rağmen. Terimin, hakeme ettiği küfrü duymayanlar. Araştırıp, neler söylediğini öğrensinler. Onların, örnek olmaları gerekmez mi? Ta baştan beri söylüyoruz. Abdullah Avcı, Türkiye’deki en iyi teknik direktör. Beşiktaş onu gönderdiği için, ah vah ediyordur. Fenerbahçe, böyle bir hoca ile anlaşmadığı için, dizlerini dövüyor. Gelelim bizim Koç’a. Allah sağlık afiyet versin. Fenerbahçe’yi yok etmeye niyetlenmiş. Şurada üç maç kaldı. Devre arası olmadan,takımın başından gitmesi şart.Düşünün.6-7 hafta önce.lider olan takım,şimdi bilmem kaçıncı sırada..Dediğimiz gibi.Teknik direktörün suçu yok. Eline verilen malzeme bu. Takımın iskeletini bozup, en iyi elemanlarını sağa sola dağıtan ve acemiler mangasını transfer eden yönetim suçludur. Kısaca. Fenerbahçe yönetimi, bu işi bilmiyor. Yönetemiyor. Aslında, bazı hakemlerin emeklilikleri geldiği gibi, bazı teknik direktörlerin, bazı başkanların da, emeklilikleri gelmiş durumda. Zorlamanın alemi yok.

Azıcık Ucundan

Ormanda yürüyüşe çıkan çevreciler, Temel’i ağaç keserken görünce; “Doğa’nın dengesini bozuyorsun!..” diyerek, bir güzel pataklamışlar. Temel, üstü başı perişan halde köye dönerken, Dursun’a rastlamış. Dursun sormuş: – Ula Temel, bu ne hal böyle? Temel cevap vermiş:
– Ormanda ağaç kesiyordum, birden kalabalık bir grup Doğan’ın yengesini bozmuşum diye dövdü beni. Halbuki ben ne Doğan’ı tanıyorum, ne de yengesini!..Sağlıcakla kalınız.

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech