Dur

Hep değiştirmekten bahsediyoruz. Bunu şöyle değiştirelim. Bu yöne doğru evrilelim.

Bize pek dur diyen olmuyor. Siz de bazen durmak istemiyor musunuz? Ben istiyorum. Sadece durmak ve dinlenmek. Anlamak için koşuşan zihnimizi ancak dur komutu ile dinlendirebiliriz.

Durursak ne olacağını bilmeden yürüyen zihnimiz tehlike duygusuyla bunu yapmaya devam etmek isteyecektir. Kararlılığınızı tartacak ve sizi bu güvenli alandan çıkartmak istemeyecektir. Buradan çıkmanın en kolay yolu düzenli olarak, dinlenme alanlarınıza zaman ayırmaktır. Hiç endişelenmeyin durduğunuzda görecekleriniz sizi şaşırtabilir ama yıkamaz.

İçine doğru bakan herkes göreceklerine aslında hazırdır.

Ben duramıyorum, göremiyorum diyenlere önerim farkındalık teknikleri ile tanışmaları olur. Farkındalık tekniklerinden biri olan reiki, her zaman değiştirmek istediklerinizi ama bir türlü çözümleyemediklerinizi gözlerinizin önüne serer. Kendinizi anlama yolunda birçok kapıyla karşılaşırsınız. Bazen de geçmekte zorlanırsınız. Bu teknikler bir eşiği atlayamıyorsanız o eşiği aydınlatır hatta geçişi kolaylaştırır. Çünkü temel amacı dengedir. Kendi iç dengesi gerçekleşmiş, kendi hayatına farkındalıkla bakan kişiler reikinin kolaylaştırıcılığı ile sakince geçer bu eşikleri.

Kendi hayatını anlamak isteyenler, kendine dönmek isteyenler ya da farkındalık teknikleri ile çalışanlar, defalarca geçer bu kapıları. Kendi olma yolunda adımlar atmayı seçenler bilir ki;

Bu kapılar dev binaların küçük kapılarıdır. Oradan ancak ben duygusu küçültülerek geçilebilir. Bilgi arttıkça tıpkı bir başak gibi eğilmeyenler, savuran ya da savrulan kişiler bu kapıları geçemez. Önce tüm bildiklerini altüst edip, hücrelerine kadar değişimi kabul edebilecek misin bir düşün. Kibirini koy kenara, fazla olandan vazgeç, derinleş, sadeleş. Kapının ardında tekrar büyü ve bütünlen. İşin sırrı, kendi içinde tekrar yeniden doğabilmektir. Her kapıda yeniden doğmayı göze alabilmek için kendi yolunda yürüdüğünüzden emin olmalısınız.

Peki kendi yolunuzda yürümüyorsanız ne olur. Yol kapandığında yön değiştirmek zorunda kalırsınız. Başkasının yolu ona aittir. Sadece sizi besleyen onun yoluysa ve siz her adımınızı ona göre atıyorsanız sonu hep bahanelerle biter. Çünkü beslenme bittiğinde söyleyecek sözlerinizde bitmiş demektir. Başkalarını anlamayı bir kenara bırakın, kendinizi anlamakta bile zorlanırsınız. Hiçbir kaynak sonsuza kadar açık kalamaz. Siz ana kaynağa doğru kendi yolunuzda yürüyün ki bahaneler bulmak zorunda kalmayın.

Bu hiçbir öğretiyi ya da deneyimi dinlemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Tabi ki akan bilgiyi öğreneceğiz. Ortalama insan ömrü düşünüldüğünde tüm öğretileri kendimiz yaşayıp deneyimleyemeyiz. Bu dünyada yüzünü güneşe dönebilmiş kişileri de dinleyeceğiz. Zamanı gelip kendi güneşinize dönmeye hazır olduğunuzda belki de bilgi çok daha hızlı akacak. O zaman gelene kadar siz, kendi yolunuzdayken bir yandan da diğer canlıları izleyin, gözlemleyin. Ve hatta dinleyin, anlayın, özümseyin, deneyimleyin ama olduğu gibi kabullenmeyin. Size uygun bulduklarınızı kendi yolunuza katın. Her geçen gün yenileyebileceğiniz yolunuza, bağlı olmak mı istersiniz yoksa başkalarının yoluna bağımlı mı? Seçtiğiniz tüm yollar bir adımla başlar. Şimdi kararlı bir adım atın ve sizi siz yapan değerler yaratın. O zaman kimse sizi yolunuzdan alıkoyup yıkamaz.

Sevgiyle…