Her canlının doğumundan sonra ilk karşılaştığı besin, kendi annesinin sütüdür. Tıpkı biz insanlarda olduğu gibi… Bugün, içinde bulunduğumuz 1-7 Ekim Emzirme Haftasıyla beraber anne sütü ve emzirme hakkında bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Anne sütü o kadar değerli ve önemli bir besindir ki, faydaları saymakla bitmez. Doğumdan hemen sonra ilk süt veya ağız sütü olarak bilinen kolostrum, yeni doğmuş ve henüz hastalıklarla karşılaşmamış bebeğin en etkili antikor kaynağıdır. Bebeği hastalıklara karşı korur ve bağışıklık sisteminin ilk basamağını oluşturur. Tabii ki devamında alınan anne sütü de oldukça yüksek antikor seviyelerine ve koruyucu özelliğe sahiptir.
Anne sütü, D ve K vitaminleri hariç diğer vitaminler açısından ilk 6 ay bebek için yeterlidir. Ayrıca inek sütü veya diğer sütlere göre mineral ve protein yoğunluğu, bebeğin böbrek fonksiyonlarına uygundur. Protein kalitesi en yüksek olan besin anne sütü olup, biyoyararlılığı %100’dür. Sindirimi ve hazmı, diğer sütlere göre bebek için oldukça kolaydır.
Anne sütü, annenin bebeğine verdiği en değerli hediyedir. Anne sütü, bebeği emzirdikçe artan bir özelliğe sahiptir. Bu yüzden bebek her istediğinde mutlaka emzirilmelidir. Özellikle stresle bire bir ilişkili olduğundan anneyi strese sokacak tüm davranışlardan kaçınmak gerekir. Bu konu sadece anneleri veya kadınları ilgilendiren bir konu değil, herkesi ilgilendiren bir konudur. Özellikle lohusalık dönemindeki kadınlar, psikolojik olarak daha hassas olduğundan bilinçli davranmak gerekir. Annenin, bebeğine özel vakit ayırmasına fırsat tanınmalı, kesinlikle emzirme konusunda herhangi bir baskı uygulanmamalıdır.
Tüm bu bilgilerin yanında bazı besinler anne sütünün miktarını veya kalitesini arttırıcı etki göstermektedir. Miktar olarak yeterli olmasının en önemli yolu, su ve sıvı tüketiminin yeterli olmasıdır. Su, süt, ayran, şekersiz komposto, sebze suları, taze sıkılmış şekersiz meyve suları ve bitki çaylarından rezene çayı anne sütünün miktarının arttırmaya yardımcıdır. Tüketilen besin öğelerinin bazıları anne sütüyle beraber çocuğa geçtiği için alkol, kahve ve gazlı içecek tüketimi emzirme döneminde önerilmemektedir. Hatta bazı bebeklerde kazein hassasiyeti gelişebildiğinden süt ve ürünleri konusunda daha temkinli davranmak gerekebilir. Bunun yanında tam tahıl ürünleri ve kuru baklagiller anne sütünün kalitesini arttıran önemli besinlerdir. Fakat bebekte gaz problemlerine sebep olabileceğinden kuru baklagillerin mutlaka 24 saat öncesinden suda bekletilmesi ve suyunun süzülmesi önemlidir. Ayrıca sebze ve meyve tüketimi de sütün yeterli vitamin ve minerale sahip olması açısından oldukça gereklidir.
Araştırmalar emziren annelerin doğum sonrası kilolarından daha kolay kurtulduklarını, kemik erimesi ve başta meme kanseri olmak üzere pek çok kanser türüne yakalanma risklerinin azaldığını göstermektedir.
Unutmayalım, sağlıklı nesiller sağlıklı beslenmeyle, sağlıklı beslenme ise anne sütüyle başlar.