Vitaminler, vücutta yapısal ve işlevsel pek çok fonksiyona sahip mikro besin ögeleridir. Sağlığın korunması ve gelişmesinde vitaminler oldukça önemlidir. Bugün, özellikle kan pıhtılaşmasında görevli bir yağda çözünen vitamin olan K vitamininden bahsedeceğiz. K vitamini, eksikliği çok sık görülmeyen ve vücudumuzda üretilebilen bir vitamindir. Vücudumuzda üretilen derken, bu vitamini biz değil bağırsaklarımızda bulunan sağlıklı bakteriler üretmektedir. K vitamininin, bilinen 3 formu bulunmaktadır. İlk formu olan K1, özellikle yeşil yapraklı sebzelerde bulunmakta, K2, bahsettiğimiz gibi bağırsak bakterileri tarafından üretilmekte, K3 formu ise sentetik olarak üretilmektedir.

K vitamini özellikle coumadin, varfarin veya aspirin türevleri gibi kan sulandırıcı ilaç kullananların mutlaka dikkat etmesi gereken bir vitamindir.  Bu yüzden bu ilaçları sürekli kullanan kişilerin, K vitamininden zengin olan lahana, ıspanak, pazı, maydanoz, semizotu, kıvırcık, marul, leblebi, yeşil çay, brokoli, brüksel lahanası, şalgam ve balık yağı gibi besinleri çiğ şekilde tüketmemesi gerekir. Isıl işlem sırasında K vitamininin çoğunluğu yok olduğundan pişirme sonrası tüketim sorun yaratmamaktadır. K vitamini eksikliği, özellikle bağırsak florası tam olarak gelişmemiş olan yeni doğan bebeklerde görülebilmektedir. Bu yüzden, bebeklerin pıhtılaşma sorunu yaşamamaları için ağız veya damar yoluyla K vitamini takviyesi verilebilir.

K vitamininin diğer önemli faydası, kemik gelişimi üzerinedir. Özellikle kalsiyumunun kemikler içinde tutulmasını sağlayan K vitamini, oldukça elzem ve gereklidir. Bu sebeple bir diğer kemik sağlığı için gerekli olan D vitaminiyle birlikte alınması sıklıkla önerilir. Takviyelerin içinde bu iki vitamin genelde D3K2 bileşimi şeklinde bulunur. Bahsettiğim gibi K2 vitaminini vücudumuzda bağırsak bakterileri de ürettiğinden mutlaka floramızı korumalı ve beslemeliyiz. Bunun için probiyotik ve prebiyotik içeren besin ve besin takviyelerinden sıklıkla tüketmemiz gerekir.