Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Eroğlu

Neden, eğri?

Deveye sormuşlar,”Boynun niye eğri?”.”Nerem doğru ki?” diye cevaplamış. Hali hazırdaki Futbol Federasyonu kadar, tepki alan, eleştirilen, yerden yere vurulan bir yönetim görülmedi. Her hafta bir sürü hatalar zinciri. Futbolcu memnun değil. Hoca memnun değil. Başkan memnun değil. Taraftar hakeza. İş öyle bir hal aldı ki, yabancı hakem bile getirilme safhasına gelindi. Maç saatleri eleştirilir. VAR eleştirilir. Hakemler zaten öyle. İlginç olan bir durum var. Her nedense, genelde, Başkanlar, yöneticiler müsabakalar hakkında konuşmuyor. Peki, kim konuşuyor? Yeni Moda, teknik direktörlerin konuşması. Beşiktaş’ın hocası, galip gelse de, puan kaybetse de sallamaya devam ediyor. Oynayacakları takımı tehdit ediyor. Neymiş? Hatay sporun ne iddiası varmış? Neden Kabul etmemişler, bir gün sonra oynamayı. Tehdit etmiş.”Cumartesi gün görecekler”. Sonra ne olmuş? Yedi tane atmışlar. Demek ki, Sergen efendinin bir bildiği varmış! Herkes işini yapmalı. Futbolcu top oynamalı, Hoca takımı çalıştırmalı. Polemiğe girmemeli. Anlaşılan, çoğu hocanın niyeti, sahte İmparator olmak yolunda. Türkiye liglerinin, en büyük problemlerinden birisi de, yabancı oyuncu hegemonyasıdır. Eğri olan, kamburlardan birisi de budur. Adamların hoca filan taktıkları yok. Müsabakadan çıkarılırlar. Kızarlar. Soyunma odasına giderler. Formaların yere atarlar. Teknik direktör oyuna gir der.Girmez.Naz ederler.Tez elden, bu yabancı oyuncu serbestisine son vermek gerekir.Ne yazık ki,zaten marka değeri olmayan Liglerimiz,,sıfırın altına doğru hızla ilerliyor.

Gülmece

Çin’de görevli Amerikalı bir subay, bir gün Pekinde bir lokantaya girmiş. Garsonun getirdiği Çince mönüye, garip, garip bakan subay, gelen mönüden bir şey anlamasa da bozuntuya vermemiş. Ve parmağını, Çince bir yazının üzerine basarak garsona göstermiş. Garson da, tamam anlamında başını sallayıp gitmiş.Bir müddet sonra bir tabak meyve getirmiş. Amerikalı subay, garsona meyveyi kenara koymasını işaret ederek, parmağıyla listedeki başka bir yeri göstermiş. Garson bir dilim pasta getirmiş. Karnı çok acıkan subay, parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlamış ve çevresindeki masalara bakmış. Karşı masada, bir Çinli et yemeği yiyormuş. Amerikalı subay, karşı masadaki Çinli adamın yediği yemeği göstermiş. Garsona o yemekten getirmesini işaret etmiş. Yemek gelir gelmez, subay da büyük bir iştahla eti yemeye başlamış. Birkaç lokma sonra, şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark etmiş. Pekin ördeklerinin ününü duyduğundan, “Bu acaba onun eti miydi?” diye düşünmeye başlamış. Merakını yenemeyen subay, garsonu çağırıp, eti göstermiş ve kollarını kanat gibi yaparak, demiş ki: – Vak, vak? Çinli garson soruyu anlamış, hayır anlamında başını salladıktan sonra,doğru cevabı  vermiş: – Hav, hav!..Sağlıcakla kalınız.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech