Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Eroğlu

 Türk’üz, Elhamdülillah

Bizler, Türk Milliyetçileri, ilkokuldan beri,”Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun” derken, şaka yapmıyorduk. İş olsun, torba dolsun diye de söylemiyorduk. Türk olmaktan gurur duyduğumuzu haykıra, haykıra söylüyorduk. Yaşımız kemale erdi. Hala söylüyoruz. Bazılarının Çözüm, bizi ise, İhanet süreci dediğimiz dönemde, andımızın ırkçı bir yaklaşım olduğu gerekçesi ile kaldırılması kararlaştırıldı. Esas amaç, PKK lılara sempatik görünmekti. Talihsiz bir süreçti. Bu dönemde hainler istihkâm sağladılar. Tüneller açtılar. Sonunda yüzlerce insanımız şehit oldu. Andımızın kaldırılması ile ilgili, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Galip Geylan’ın açıklamalarına bir göz atalım. ”Bilindiği gibi Türk Eğitim-Sen’in başlatmış olduğu yargı süreci üzerine, Danıştay 8. Dairesi 2018/2319 sayılı kararıyla, MEB’in, okullarımızda öğrencilerimize her sabah törenle Öğrenci Andı’nın okutulması uygulamasını yürürlükten kaldıran, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliği iptal etmişti. Bu iptal kararının çok önemli olduğunu, böyle bir milli metnin okullarda yeniden okutulacak olmasının eğitim camiasını memnun edeceğini söylemiştik.

                   Süreç, devam ediyor.

Ancak iptal kararının ardından davanın diğer tarafı olan MEB, iptal istemiyle İDDK’ya temyize gitmişti. İdari Dava Daireleri Kurulunun, Öğrenci Andıyla ilgili daha önce verdiği olumlu kararların gerekçelerini de göz önünde bulundurarak, Danıştay 8. Dairesinin hukuki kararını onamasını beklerken; henüz davanın sahibi olarak sendikamıza bir bildirim gelmemiş olmasına rağmen, İDDK’nın, 8. Daire’nin kararını bozduğu haberleri basına yansıdı. Sendikamıza tebliğ yapıldığı ve gerekçeli karar elimize ulaştığında ,kapsamlı değerlendirmemizi kamuoyu ile paylaşacağız.Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi için girişimde bulunacağız.,  Aksi bir durumda ise Anayasa Mahkemesi’ne  gideceğiz.”Varlıkları,TÜRK VARLIĞINA armağan olmayanlar bilsinler ki;varlığımız Türk Varlığına armağan olsun” diyen büyük bir Millet var.Ne mutlu Türküm diyene.Ne Mutlu Türk olmanın gurur ve şuurunu yaşayanlara.Yazıklar olsun,aslını faslını inkar edenlere.selam olsun Türk Milletine.Selam olsun Turan dünyasına.

                        Azıcık ucundan

Nasrettin Hoca ahirette ne var ne yok çok merak edermiş. Bir gün mezarlıkta boş bir mezar gören Nasrettin Hoca, eve gidip karısına demiş ki: – Hanım, ahirette ne var ne yok merak ediyorum. Bugün boş bir mezar gördüm, gidip içine yatacağım; bakalım ne olacak?
Hanımı “Etme, eyleme!” diye yalvarsa da Hoca, mezarlığa gidip, yol kenarındaki boş bir mezara yatmış. “Acaba ne olacak?” diye başlamış sağı, solu dinlemeye. Gece saat dörde doğru “Haldırt!.. Huldurt!..” diye sesler duymaya başlayan Hoca, boş mezarın içinde ansızın ayağa kalkıp sormuş: – Ne oluyor yahu? O anda yoldan geçmekte olan fincancı katırları da Hocayı o vaziyette görünce ürkmüş; katırlara yüklenen fincanlar da kırılmış. Fincancılar birbirlerine sormuş:
– Bu deli ne arıyor burada? Kırılan fincanlar yüzünden Nasrettin Hocayı bir güzel dövmüşler. Sabah olmuş, Hoca ağzı burnu kan içinde eve gelmiş. Karısı Hocayı o vaziyette görünce telaşlanmış: – Hoca Efendi, ne oldu sana böyle? – Ah hanım!.. Başıma gelenleri bir bilsen!.. Bu söz üzerine Hocanın karısı çok merak etmiş: – Hocam Efendi, ahirette ne var ne yok? Hoca da cevap vermiş: – Fincancı katırlarını ürkütmezsen, hiçbir şey yok!.. Sağlıcakla kalınız.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

%d
Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech