Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ali Güngör Yıldız

Neye ihtiyacımız var?

Birey olarak, Anne-Baba olarak, Veli olarak, işçi olarak, işveren olarak, yönetici olarak, yönetilen olarak, çalışan olarak, yaşlı olarak, genç olarak, çocuk olarak, öğrenci olarak, okulu bitirmiş olarak, SGK’lı olarak, Bağkur’lu olarak, üreten olarak, kısacası Türkiye’de yaşayan insan olarak, bizim neye ihtiyacımız var?

Her bireyin, her düşünen kişinin ihtiyacı kendisine göre çok farklı. Kimisi ilk etapta işe, kimisi borcunu ödemek için paraya, kimisi sağlıklı olmaya, kimisi prim günü bittiği yaşı beklediği için zamana, kimisi işini değiştirmeye, kimisi de iş bulmaya, kimisi atanmaya, kimisi özgürce fikrini söylemeye ihtiyacı var. Kim ne derse desin her bireyin A D A L E T E, hukuka ihtiyacı var.

Bir yanda pandemi diğer yanda ekonomik sorunlar almış başını gidiyor. İktidar gücünü (genelde ya da yerelde) arkasına alan bazıları umursamazca, duyarsızca yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Öyle gözüküyor ki önümüzdeki seçimlere kadar hepimiz için zor günler bizi bekliyor. Ekonomik sıkıntı içerisinde bulunan insanlar için siyasete bakış açısı, deyim yerindeyse “Sağlığa zararlıdır” anlayışı devam ediyor.

Okulların kapalı olması, eğitimin uzaktan yapılması, öğrencileri okuldan ve öğrenmeden uzaklaştırdı. Öğrencilerin derse, öğrenmeye olan konsantrasyonu yüzde 28-38 arasına düşmüş. Zaten sorunlu ve problemli olan eğitimimiz böylelikle bitme noktasına geldi. Üretime baktığımızda ise durum hiç farklı değil. Üreten de tüketen de hayatından hiç memnun değil. Peki bu durumu bizi yöneten, kanun yapıcılar bilmiyor mu? Elbette biliyorlar. Onlar kendilerini seçenlerin derdiyle değil, genel başkanlarına nasıl yaranacaklarını düşünüyor.

Bir tarafta, hukuk reformundan söz ediliyor bir diğer taraftan da sokak ortasında fikrini beyan eden gazeteciler, vatandaşlar dövülüyor. Yetkiler bir elde toplansın, ekonomi daha iyi gitsin, işler daha hızlı yürüsün, bürokrasi ortadan kalksın diye sistemi değiştirdik. Fakat hiç birisi gerçekleşmedi. Bürokrasi öyle bir ağırlaştı ki, en basit örnek “Atikhisar Barajı’nda ne kadar su var” diye sorduğumuzda bile ilgili kişi “ya bilgi veremem ya da bir üst makamdan izin al gel” diyebiliyor.

İktidar milletvekillerini muhalefet partilerine ayar çekerken televizyonlarda görürken, muhalefet milletvekillerini rüyamızda görür olduk. Zaten yeni sistem uygulamada milletvekilliği kurumunu tamamen ortadan kaldırdı. Bakanlık yapmak bile eskisi gibi güçlü, etkili siyaset kurumu argümanı olmaktan çıkmış gözüküyor.

Türkiye’de bir dönem siyasetin üst yapısını asker-general emeklileri belirler ve oluştururdu. Rahmetli Özal’dan sonra ise siyasetten gelenler belirledi. Şimdi ise Sayın AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Belediye’den gelenler oluşturup belirleyecektir. Çanakkale siyasetinde de durum budur ve böyle de olacaktır.

Kimin neye ihtiyacı var, tam olarak bilemiyoruz ama öncelikle hepimizin sağlıklı düşünmeye, sağduyulu olmaya, üretmeye ve tüm bunlar kadar Adalete ve Tarafsız Hukuka ihtiyacımız var.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech