Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Güncel

Hem izinsiz hem tehlikeli!

Daha önce izinsiz biçimde yapımına başlandığı için İl Genel Meclisi’nin gündemine gelen rüzgâr türbinleri sonrasında asbestli toprağı kazarak bölge halkının sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle yine gündem olmuştu. Bugün İl Genel Meclisi’nden temsilciler söz konusu bölgede incelemede bulundu. Asbestli toprağı inşaat alanında gözlemleyen üyeler sonrasında köylülerden firmanın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Firmanın iki kez mühürlenmesine rağmen çalışmalarını sürdürdüğü ve köylülere Cumhurbaşkanı’ndan izinli olduklarını söylediği tespit edildi.

Geçtiğimiz günlerde İl Genel Meclisi’nde Lapseki İlçesi’nde izinsiz biçimde yapımına başlanan Rüzgar Enerjisi Türbin ’inin bir de insan sağlığına zararlı asbest maddesi bulunan bölgede çalışma yaptığı CHP İl Genel Meclisi Merkez İlçe Temsilcisi Nejat Önder tarafından gündeme getirilmişti. Önder, Meclis’in Çevre Komisyonu’nun bölgede incelemede bulunmasını önermişti.

Bugün CHP Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi, Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Nejat Önder, CHP Lâpseki İl Genel Genel Meclisi Üyesi Ali Özkan Aldemir, CHP Bayramiç İl Genel Meclisi Üyesi ve Köye Yönelik Hizmetler Komisyonu Başkanı Zeki Sezer, AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Halil Özer, AK Parti Biga İl Genel Meclisi üyesi Saim Yılmaz, AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Engin, MHP Yenice İl Genel Meclisi Üyesi Recai Ertan Lapseki ilçesinde izin almadan inşa edilen Rüzgar Enerjisi Türbin ’inin kurulduğu alanın asbest maddesi içerdiği gerekçesiyle incelemede bulundu.

Firmanın elinde sadece ön izin belgesi var

CHP Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi, Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Nejat Önder: “Burada bir asbestli malzeme söz konusu. Onun olduğu yere de rüzgârgülü projesi var. Burada çalışan insanlara asbest maddesi rüzgârdan toz olarak ağızdan teneffüs edildiğinde ciğere yapışır. 2011 yılında da yolların ve Dumanlı Köyü’ndeki kokunun asbestle sıvanmış olmasından dolayı ve Dumanlı Köyünde 9 ölümden 5’inin kanserden kaynaklı olmasından dolayı İl Sağlık Müdürlüğü, ÇOMÜ Göğüs Hastalıkları bölümü yer bilimcileri ve jeofizik dalı başta olmak üzere burada bir bilimsel çalışma yapıldı. Sağlık Bakanlığına gönderilen numunelerden sonra buradaki asbestin kanser akalarıyla bağlantısı olduğunu, ilgili olduğu ve zararlı olduğu söyleniyor. Zaten hepimiz biliyoruz ki 50 ülkede asbest malzemesinin kullanımı yasaktır. Buna dayalı da ön izin ile kullanılan bu malzemeden dolayı 1 milyona yakın insanın öleceği tahmin edilmektedir. Biz de insan sağlığı önemli diyoruz. Tamam yenilebilir enerji olsun karşı değiliz ama insan sağlığını tehdit eden böyle bir yapılaşma olduğu için buradayız. İşletmenin hiçbir yerden izin almadığını başladığını biliyoruz. İmar müdürümüz iki kez bu işletmenin işleyişini durdurmasına, mühürlememize rağmen maalesef mühürler feshedilerek işletme kaçak bir şekilde devam ediyor.” dedi.

Yapılan inceleme sırasında söz konusu firmanın çalışmalarına devam ettiği gözlemlendi. Beyçayır Köyü Kahvesine de ÇED raporuna gerek görülmediğine dair bilgilendirme asıldığı tespit edildi.

“Vatandaşlarımızın zarar görmemesi adına olayın takipçisi olacağız.”

Öte yandan konu ile ilgili açıklama yapan AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Halil Özer: “Dumanlı Köyümüzün merası içerisindeyiz. Bu bölgede yapılacak olan rüzgârgüllerinin yol geçişi sırasında yapılan kazı çalışmalarında asbeste rastlandı. Daha önce 2011 yılında asbestle alakalı bölgede çalışma vardı. Biz de hem yerinde görmek hem de firma yetkililerinden ve köy muhtarımızdan bilgi almak adına bugün bölgeye geldik. Bölge köylerimizin zarar görmemesi için elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız. Firma yetkilileri muhtarımıza asbest çıkan yeri toprakla kapatacaklarına dair söz vermişler. Çıkan toprağı da başka yerde kullanmadıklarını, depo ettiklerini daha sonra tekrar gömeceklerini söylemişler. Vatandaşlarımızın zarar görmemesi adına olayın takipçisi olacağız. Konu hassasiyetle yakından takip ediyoruz. Ne gerekiyorsa yapılması için, siyaset üstü tüm partilerle birlikte destek vererek elimizden gelen gayreti hep birlikte göstereceğiz.” dedi.

“İnsan sağlığına zararlı mıdır değil midir devletimizin takdiri”

Dumanlı Köyü Muhtarı Erol Karaduman: “Asbest söylentisi var ama tam ne olup olmadığını bilmiyoruz. Biz bunun şirketten sözünü aldık, üzeri en az bir metre kapatılacak. 15 bin metreküp toprak getirilip buranın üzeri kapatılacak. Bunun da sözünü aldık. İnsan sağlığına zararlı mıdır değil midir devletimizin takdiri.” ifadelerinde bulundu.

“4 Mart’ta şikâyette bulunduk”

Konu ile ilgili hukuki süreç başlatan Kenan Kavak; “ Burada asbestli toprağı kazıyorlar, o da insan sağlığına zararlı olduğu için şikâyet etmek zorunda kaldık. Toprak kazıldığında asbest bembeyaz çıkıyor ortaya, rüzgârla her yere savruluyor. Biz de bu bölgede yaşıyoruz. Asbestli toprağı kamyonlarla başka bölgeye taşıyorlar. Bu hastalığı bu şekilde yayıyorlar. 4 Mart’ta şikâyette bulunduk.

Daha önce bu bölge kazıldı asbestli olduğu öğrenilince kapatıldı. Dumanlı köyünde bu yüzden ölen insanlar ve hala hasta olan insanlar var. Şimdi tekrar bu toprağı açığa çıkartıyorlar.” dedi.

“Dumanlı Köyü’nde kaç kişi öldü bu toprak yüzünden”

Beyçayır Köyü Muhtarı Zühtü Acar; “Biz çevremizde direk istemiyoruz. Millet hasta oluyor. Bak Dumanlı Köyü’ne kaç kişi öldü bu toprak yüzünden. Bizim bir köy arazimizi aldılar ben de parayı alamadım daha. Adam paranı vereceğim diyor, vermiyor. Toprak sahiplerini de korkuttular. Siz arazinizi 15’e vermezseniz biz istimlak yapar 7’ye alırız, dediler. Arkamızda Cumhurbaşkanı var, Cumhurbaşkanlığı kanunu var dediler.

“Ne avukat tutular ne de parayı ödediler”

Hüseyin Dereli toprak sahibi; “Biz senin arazini düzleyeceğiz dediler, ama araziyi gidip görmeniz lazım araziyi mahvettiler paranın da birazını ödemediler. Yerinizde Cumhurbaşkanlığı emriyle hızlı kamulaştırma var dediler, siz verseniz de vermeseniz de yerinizi devlet istimlak edecek dediler. Sonra biz vermek zorunda kaldık yeri.  Cumhurbaşkanlığı 40-45 gün içerisinde onaylayacak dediler. Devlet 6-7 bin lira verir biz size 13 bin lira veriyoruz dediler. Arazinin büyük kısmı annemin, annemin de bilinci yerinde değil, parmak bastırdık. Biz avukat tutup halledeceğiz dediler. Ne avukat tutular ne de parayı ödediler.” dedi.

Bölgedeki problem aynı gün saat 16.00’da toplanan İl Genel Meclisinde de gündeme taşındı. Nejat Önder ve Halil Özer incelemeleri hakkında meclis üyelerine bilgilendirmede bulundu.

Ş. Ezgi Tuncel

DİĞER VİDEOLAR

%d
Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech