Tunç : Talaaaaaaş! Talaaaaaaaaaş!
Söylene söylene sesin geldiği yöne, yani banyoya, yürümeye başladım.
Talaş : Havlunu mu unuttun yine?
Tunç : Hayıırr!
Talaş : Eee ne istiyorsun?
Tunç : Gelsene.
Talaş : Öfff Saçmalama Tunç! Gidiyorum ben!
Tunç : Yaaa dur dur! Bir şey isteyeceğim senden.
Talaş : Dinliyorum.
Tunç : Şey. Mmm.
Talaş : Saçma sapan bir şey ise zaten söyleme!!! Sinirlendirme beni akşam akşam!
Tunç : Yok yok saçma sapan değil valla.
Talaş : Eee neden söylemiyorsun o zaman.
Tunç : Yaa ne bileyim…
İçimden 10 a kadar saymaya başladım.
Tunç : Şey.. Bana kese atar mısın?
Talaş : Pardon?
Tunç : Bana kese atar mısın? Sırtıma erişemiyorum.
Talaş : Hahahaha. Aptal ya! Hayır tabii ki!
Tunç : Yaa kızım allah allah. Sen benim sevgilimsin yaa başka kadınlar mı kese atsın bana?
Talaş : Ne alakası var kese atmıyorum diye başka kadınlarla mı tehdit ediyorsun beni?
Tunç : Aşkım kendi kendime yıkanamadığımı farzet! Yıkamaz mıydın beni?
Talaş : Öff o durum başka! Öyle bir durumda yardımcı olurdum yıkanmana.
Tunç : Hiç anlamıyorum şu huylarını! Alt tarafı yardımcı olacaksın!
Talaş : Hayatım banyo, duş veya yıkanmak her ne diyorsan artık! Özel alanımızdır bunlar. Sevgilini öyle hadi kese at diye çağıramazsın.
Tunç : Nedenmiş o?
Tunç : Yaa Tunç ben sen askerlik arkadaşın mıyım ne demek nesi yanlış! Atmak istemiyorum sana kese ya! Ölü derini temizlemek istiemiyorum.
Tunç : Öfff. Tamam hadi