Nöbetçi Eczaneler
“Neden olmasın” dedim kendi kendime. Sonuçta karantina olayını da avantaja çevirebilirim. Ayrıca lise zamanlarından kalma bir hasret bu. Artık çözüme kavuşması lazım. Derhal bu işlerle ilgilenen abime yazdım. “Abi” dedim. “Kaykay alayım diyorum, çok pahalı olmayan ama kaliteden de ödün vermeyen bir parça var mı elinde?”
Bu Yaştan Sonra mı?
Bana tam olarak böyle söyledi. Bu yaştan sonra kaykayı napıcan dedi. Yahu nedir bu yaş ile ölçüm. Sanki parkta, bahçede kick-flip yapıcaz dedik. Efendi gibi kayıcaz işte.
Konuşmamız biterken “tamam sen bir düşün haftaya haberleşelim” dedi. Hemen araştırmaya başladım. “Kaykaydan ölen var mı” yazdım google’a. Kaykay üstündeyken silahla ölen birisi varmış buna kaykay ölümü denmez. Arabasında öldürülen birisinin ölüm kağıdına “trafik kazası” yazmıyorlar sonuç olarak…
Parklar Bahçeler
Antalya’nın parkları bahçeleri pek bir güzeldir. Falezlerin yamacına kurulu bir parkın yanından geçerken tel örgülerin üzerindeki uyarı levhası çekti dikkatimi. “Asılmak yasaktır.” “Vayy be” dedim “şimdi bunun fotoğrafını çekip instagrama falan atmak vardı” ileri demokrasi için iyi bir örnek sonuçta. Gerçi idam bizde de kalktı…
Çocuklar ve Koronavirüs
Bizim evin hemen yakınında büyükçe bir park var. Çoluk çocuk kendilerine ayrılan zaman dilimi gelince “hurraaa” oraya koşuyorlar. Cıvıl cıvıllar valla çok hoşuma gidiyor. Şimdiki çocuklar şanslı kalıbını reddediyorum. Şanslı falan değiller! Ev hapsine tutuldu hepsi. Yazık!
Bizim zamanımızda öyle miydi? İstediğimiz saatte çıkardık dışarı. Asfaltı yalardık yine de hasta olmazdık. Ah koronavirüs ah!
Buralar hep dutluktu
Yine aynı parkta. Hani bu çocukların koşuşturduğu park! iki tane garip kılıklı adamın muhabbetine rast geldim. Birisi diğerine “eskiden buralar hep dutluktu” dedi. İç sesim o sırada şunları söylüyordu. “Öfff amca ne ekşi muhabbetin ya!” derken diğer amca şöyle bir şey söyledi: “Ben ilk cinsel birleşmemi o dutlukların altında yaşadım!”
Gereksiz bir detay! Öğrenmesek de olurmuş!