Tunç
“Ah” dedim kendi kendime. “İşte böylesine bir an’a şahitlik ediyorum nihayetinde.” Çaresizlik değil ama bir tutukluk durumuydu bu “an” dediğim. Rahatsızlık değilse bile alışık olmadığım bir durumdu. İmkan olsa şöyle okkalı bir tokat atmaz mıydım kendime o an? Yüze vurulmuş bolca bir su daha akmamışken tamamı ile!
Erdem
Oooo.. Laflara bak. Nerden çıktı olum şimdi bu? Aşık mı oldun len?
Tunç
Yaa. Erdem senin ruhunu incelttirmeliyiz. Gerçekten bak! AYRICA aşık falan olmadım! Sana hislerimi anlatıyorum sadece. Daha doğrusu olayı anlatıyorum, iyi anla diye öyle anlatıyorum. Annadın?
Erdem
Anladım anladım. Eee sonra ne oldu?
Tunç
Birbirini hiç tanımayan iki insanın tanışmasından daha zor birşey yok sanırım. Özellikle de hafiften flörtöz bir randevu varsa ortada. Çok böyle etliye sütlüye dokunmadan konuşuyor insan. KASILIYOR.
Erdem
Ee tabi kız sıkıldı! Allahın ayısı seni.
Tunç
Ben de sıkıldım. Yalnız sıkılır sıkılmaz kalkmadık tabi. Bolca şans verdik birbirimize.
Erdem
Ayy ne tatlısınız.
Tunç
Sana ne diye anlatıyorsam sanki!
Erdem
Sonuç olarak nasıl geçti buluşma? Ya da sıkılan kalksın oyununuz?
Tunç
Buluşma ile ilgili pek bir fikrim yok ama ilk kim kalktı duymak istersen söyleyeyim.
Erdem
Muhtemelen o kalkmıştır.