Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Eroğlu

BAYRAM MI?

Atatürk’ümüzü ölüm yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla andık. Mekânı cennet olsun. Atatürk, kendini Türk olarak hisseden herkesin vazgeçilmez değeridir. Bunu tartışmak bile abesle iştigaldir. Atatürk’ü sevmeyenler; Türk’e düşmandır, Cumhuriyete düşmandır, laikliğe düşmandır. Vefa duygusundan yoksun, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyebilen, örümcek kafalılardır. Ancak, Atatürk’ü her fırsatta kullanan; durumdan vazife çıkarmaya çalışan, Ulu Önderin arkasına saklanan bir kesim de vardır. Bunlar; birilerine Atatürk’ü bahane ederek saldırmayı bekleyen fırsatçılardır. Alakasız konularda “Eyvah, laiklik elden gidiyor” diyen hayalperestlerdir. Din elden gidiyor diye feryat edenlerden farkları yoktur. Çanakkale’mizin Bayramiç ilçesindeki Atatürk’ü anma törenleri ile ilgili, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bir program hazırlamış. Bu yazıyı kaleme alan arkadaş, anma yerine Bayram kelimesini kullanmış. Hata, anlaşılınca da, düzeltilmiş. Bu sehven yapılan bir hatadır. Yoksa günümüzde, Atatürk’ün ölüm gününü Bayram olarak göstermeye çalışan bir tek gafil yaratık yoktur. Yavuz Bülent Bakiler’in tabiri ile bunu fırsat bilen bazı Atatürk yobazları, mal bulmuş mağribi gibi, hemen kaleme sarılmış. Her ne kadar düzeltildi diye açıklama yapılsa da, bunları tatmin etmemiş. Çünkü bu gibilerin derdi başkadır. Amaçları ortalığı karıştırmaktır. İktidara, hükümete muhalif olabilirsiniz. Fikirlerinizi de açıkça, hakaret etmeden söyleyebilirsiniz. Ancak, sehven yazılan bir yazıdan dolayı insanları, Atatürk düşmanı diye ilan edemezsiniz. Unutmayınız! Atatürk bazılarının dilene pelesenk olacak bir lider değildir. Atatürk, geçmişimizdir. Atatürk geleceğimizdir. Atatürk rehberimizdir. Atatürk kıymetlimizdir ve Atatürk vazgeçilmezimizdir. Mekânı cennet olsun.

CESUR YÜREKLİ

Kurtuluş Savaşı’nın en karanlık günlerindeydi; ana yurdun en verimli yerleri düşman çizmeleri altında inliyordu. Milletin bütün kuvvet kaynakları kurumuş; dışarıdan ve içeriden ihanetler birbirini kovalamıştı. Herkes “Türk öldü.” diyordu. Türkiye’nin Afrika ve Asya’daki esir ülkeler arasına katıldığı sanılıyordu. Yüzyıllarca Türk egemenliği altında yaşayan milletler, onun son varlığını yağma ediyorlardı. En akıllı görünen birçok yurttaşımız, İngiltere’nin veya Amerika’nın himayesini nimet saymaya başlamışlardı. ATATÜRK böyle bir zamanda yer yer ayaklanan Türk halkına önder oldu; Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni kurdu. Bir gün Meclis’te söylediği nutkunu, şair Mithat Cemal’in bir manzumesinin şu son beyti ile bitirdi:

“Ölmez bu vatan farzı muhal ölse de

Hatta çekmez kürenin sırtı bu tabutu cesimi…”

Türk vatanının düşman elinde kalmayacağı ve Türk milletinin asla esir olmayacağı hakkındaki iman, ATATÜRK’ün ruhunda sonsuz bir kuvvet ve sönmez bir ateşti. Bu kuvvet ve ateşi, her fırsatta milletin her ferdine aşılamakta eşsiz bir ustalık gösterirdi. Büyük önderi saygıyla anıyoruz. 57 yıla sığdırılan bir dünya kazanım.

Mekânı cennet olsun.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

%d
Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech