Nöbetçi Eczaneler
Vatan haini kime denir?
Ülkesinin yüksek çıkarlarını hiçe sayarak onun aleyhinde iş gören kimseye…
Cümle içinde kullanalım…
“Vatan haini insanlarla işim olmaz.”
Vatan hainliği, Türkiye’de her zaman her devirde güncel siyasi bir söylemdir.
Ancak, şöyle de bir tespit vardır; İhaneti kimin yaptığını ancak tarih sorgular. Bugün hain denilen bir kişi aradan belli bir zaman sürecinde vatansever olabilir.
En bilinen örnek; Bakınız, Nazım Hikmet…
***
‘Vatan hainliği’ son dönemlerde ne kadar çok ve kolayca telaffuz edilir oldu. Bu gidişle ülkede vatan haini sayılmayan kişi kalmayacak.
‘Vatan haini’ söylemi olur da ‘Çanakkale haini’ olmaz mı?
Vatan bir bütünse; il il, hainleri afişe etmek ‘vatanseverlerin’ görevi doğal olarak…
Örneğin; şu anda AKP’ye göre; Ankara’nın haini beş yıl önce başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu…
Ankara’dan bağlantı kurup AKP’ye göre, Davutoğlu’nun partisine Çanakkale’den katılanlar da ‘Çanakkale haini’…
Ya da; Pikamp doğa çevre ekibinin altını çizdiği ‘değişik’ bir açıklama ile‘Çanakkale haini’
“Kirazlı’daki altın madeni projesi üretime geçtiğinde Ezine’nin peynirini, Lapseki’nin şeftalisini, Bayramiç’in elmasını vs alan olmaz” demek‘Çanakkale hainliği’
Kayıtlara geçmiş bile…
“Çanakkale hainliği’ sözü Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sayın Abdullah Deniz’e ait…
Ben o ‘değişik’ açıklamanın karşı cephesindeyim. Yani; ‘evet siyanürlü altın madeni işletmesi Çanakkale’nin marka değerlerine zarar verir’…
Ya da genelleştirelim, genelleştirelim ki ‘ onu gördün de bunu neden görmedin?’ sorusunu imalı imalı sormasınlar…
Tüm altın madeni işletmeleri, tüm termik santraller Çanakkale’nin marka değerlerine, tarımsal ürünlerine zarar verir ve vermektedir …
O zaman; lami cimi yok..
Ben de şimdilik ‘Çanakkale haini’yim…
81 il içinde vatan toprağı Çanakkale’den başlayan bu ‘hain’ lik yaftası ilerde‘vatan hainliği’ ne gider mi?
Ben bilemem tarih söyler…
***
Polemik konusu olsun istemem ama illa ki birilerine ‘Vatan haini’denilecekse;
-Dünyanın en güzel ülkesini götürüp ABD, AB ve İMF’ye teslim edenlere,
-Ayrıca Amerika’ya kul-köle olup hizmetçilik uşaklık edenlere,
-Memleketi pazara çıkarıp pazarlayanlara,
-İMF zoruyla 15 günde 15 yasa çıkaranlara,
-Hazine arazilerinin yabancılara satışına onay verenlere, hatta İsrail’e GAP bölgesinden toprak satanlara,
-Her türlü kirli işi, mafyacılığı, çeteciliği yapanlara,
-Karapara aklayanlara, kayıt dışı istihdam yapanlara,
-Hayali ihracat ve vergi kaçıranlara,
-İhalelerde yolsuzluk fesat rüşvet yiyen ya da tüyü bitmemiş yetimin hakkını peşkeş çekenlere,
-Özelleştirme adı altında devletin en stratejik kurumlarını, yok pahasına altın tepsi ile yerli ve yabancı talancılara peşkeş çekenlere. (Milletin orasına burasına koyanlar dahil)
“İyice bir bakılmalıdır” derim..
Bakılır mı acaba?
O’nu da tarih söyler…
***
Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda adı dahi anılmasa da, bir anımsatma yapayım…
Ne demiş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk?
….. “Şahsi emellerinin ülkenin geleceğinden önde gören hıyanet içerisindeki dahili ve harici bedbahları…..”
Kolayca görebiliyor musunuz?
Görebiliyorsanız; bırakın size ‘Çanakkale haini’, ‘Vatan haini’ gibi söylemlerle ‘değişik, değişik’ saldırılarda bulunsunlar…
“Evet, ben bir hainim” deyin, tıpkı Nazım’ın ‘Vatan hainliği’ gibi…
***
VATAN HAİNİ
“Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson’un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
“Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
***
Not : Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet, “Ormanımda bir dalı kesenin başını keserim” demiş.
Soru: Bugünkü iktidarın dilinden düşürmediği Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet’in fermanının üzerine söz olur mu? Gereğini yapacak mısınız?
‘Değişik, değişik’ açıklamalara, net saygı ve sevgilerimle…
