Talaş : Çıkar şu şnorkeli! Herkes bize bakıyor!
Tunç : Niye ya?! Tatile gidiyoruz alalala.
Talaş : Tunçcuğum tatile gidiyoruz ama daha çok yolumuz var. Salak gibi gözüküyorsun.
Tunç : Modumu düşürme ya.
Talaş : Paletlerini neden takmadın? Geri geri yürürdün.
Tunç : İyi fikirmiş. Tuhaf yürüyen bir kişi yeter diye düşündüm? Abartmayalım değil mi tatlım.
Talaş : Bir kişi yeter derken neyi kast ettin anlayamadım.
Tunç : Ördek gibi yürüyorsun ya.
Talaş : Hadi be ordan. Ben yıllarca voleybol oynadım bacaklarım gayet güzeldir. Adımlarımı da güzel basarım.
Tunç : Doğru. O zaman anlaşalım şnorkelime karışma ben de sana saldırmayayım.
Talaş : Deal.
Muğla otobüsüne bindik. Otobüsün kalkmasına 10 dakika vardı.
Talaş :İnşallah bir şeyler unutmamışızdır.
Tunç : Check edelim?
Talaş : Olur.
Tunç : Diş fırçası, şampuan, güneş kremi, güneş gözlükleri, cilt bakım ürünleri?
Talaş : Evet.
Tunç : Plaj havlusu, yedek bikini, leoparlı mayo ki onu asla giymezsin ama hep taşırsın.
Talaş : Evet. Onlar da tamam.
Tunç : Power-bank, kitap, gece gezmeleri için elbiseler.
Talaş : Evet.
Tunç : Plaj terliği, yastık kılıfı, oksijen spreyi.
Talaş : Evet.
Tunç : Laptop, kulaklıklar, bordo ojeler.
Talaş : Evet. Bordo ojeyi özellikle sorman da dikkatimden kaçmadı.
Tunç : Eee yakışıyor sana.
Talaş : Ee devam et.
Tunç : Güzellik?
Talaş : Check
Tunç : Mükemmel gülüş?
Talaş : Check
Tunç : Zerafet ve tutku?
Talaş : Check
Tunç : Biraz alkolle ortaya çıkan şuh kahkahalar?
Talaş : Check
Tunç : Kendini beğenmişlik?
Talaş : Nope. Onu almadım.
Tunç : O zaman hazırız diyelim mi?
Talaş : Diyelim be.