Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
H. Ayşe İrim

Sokağın nabzı

Çanakkale’nin gündeminde neredeyse tek bir konu var. O da Kirazlı-Balaban’daki maden çalışması.

Dün de yazdım, hem net bir bilginin olmayışı hem kamu kurumu temsilcilerinden eli yüzü düzgün bir açıklamanın gelmemiş olması kaos yaratıyor.

Bir kesim, diğerini şaaak diye Vatan Haini olarak damgalıyor, diğeri “Hadi oradan! Çevreyi sadece ben savunurum” diyor, vatandaş seyrediyor; bölge köylüsü kararsız.

Ne vebalı koyunlar, ne işsizlik, ne giderek kalabalıklaşan şehir nüfusunun etkileri, ne ekonomik kriz!

Varsa yoksa maden konuşuyoruz.

Tabii ki iyi yapıyoruz.

İnsanın hem ülkesine hem de çevresine sahip çıkmasından daha güzel ne olabilir?

Peki, bu işe devlet ne diyor?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yayınladığı haber ile Orman Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı görsel bilgi notu dışında bir şey yok.

Haliyle insanlar şüphe içinde kalmaya devam ediyor.

Maden arama faaliyetleri asla tek bir boyutuyla ele alınamaz.

Ekonomik, ekolojik, sosyolojik, sosyo-politik ve daha bir sürü sonuna “ik” eki koyabileceğimiz alanda değerlendirilmesi, doğru bilgilerle beslenmesi ve halkın önüne konulması gerekir.

Halk da artık ne yetkili kurumlara ne de muhalif olduğunu söyleyen gruplara güven duymadığı için belki de bu işi halletmenin en güzel yolu destekçi ve karşı görüştekilerden işinin ehli kişilerin ortaklaşa ve halka açık şekilde düzenleyecekleri bir panel olacaktır.

Yoksa yapılan şey sadece “Ben yendim, sen yendin” durumu gibi gözükecek ancak aslında hiç kimse kazanamayacaktır.

Çünkü, bugün nedenini-niçinini öğretmeden, insanların algılamasını sağlamadan, içselleştirilmemiş bir protesto zinciriyle elde edilen ve adına “başarı” diyeceğiniz şey, belki bu firmada değil ancak başka bir firmada yeniden karşınıza çıkacak ve o zaman bu bazı her çevre olayına “ipotek” koyarak rant elde edenlerin bile kazanacakları hiç bir şey olmayacak.

Sokakta bu konuyla ilgili olarak yapılan eleştirilerden biri de istikrar konusu.

Görüşünü benimle paylaşan istisnasız herkes, bu durumun paydaşlarından her konuda istikrar beklediklerinin altını çizdi.

Yani burada ekşi dediğinize, başka bir yerde tatlı demişseniz ya da görmezden gelmişseniz insanlar sizin değil arkanızdan yürümek; “Acaba bundan ne çıkarı var?” diye sorar hale geliyor.

Bu da size belki dokunmuyordur ancak mücadelenin kendisine ağır darbe vuruyor. Muhafazakar olduğunuzu söylüyorsanız muhafaza edin, savunucuyum diyorsanız her koşulda ve durumda savunun.

Sokağın nabzı eylem-söylem birliği istiyor sizin anlayacağınız.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech