Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hale Gökhan: “Anılarımı Bir Kitapta Toplayacağım”

Çanakkale’nin Ablası, şimdilerde ‘Annesi’

Çanakkale’nin Ablası, şimdilerde ‘Annesi’ olan Hale Gökhan; hobilerinden her dönem ötelediği projelerine, siyasete olan ilgisinden kadının siyasetteki yerine, ‘Çanakkale’ diyince de ne hissettiğinden en özel anılarına kadar her sorumuza samimiyetle cevap verdi.

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile 2019’da 41. evlilik yıldönümlerini kutlayacak olan Hale Gökhan, uzun ve mutlu evlilik sırrını gazeteniz Gündem ile paylaşırken gençlere de tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmedi. Kentin 17 yıldır First Lady’si, Nil ve Ege’nin anneannesi Hale Gökhan, bir dönem cuma günleri gazetemizde yazdığı köşe yazıları ile nasıl sıkı bir takipçi kitlesi yakaladığını, ne tür tepkiler aldığını da samimiyetle aktardı.

Dünden devam…

“SPİRİTÜEL KONULAR İLGİMİ ÇEKİYOR”

*Resim ile ilgilendiğinizi, sergileriniz olduğunu biliyoruz. Bunların haricinde nelerle ilgileniyorsunuz?

– Evet, uzun süredir resimle ilgileniyorum. Yaptığım tablolara özel isim veriyorum. Çalışmalarım o anki duygularımı ifade ediyor. Bunun dışında 4,5 yıla yakın yoga yaptım. Ancak son 2 yıldır aktif çalışamıyorum. Annemin rahatsızlığı, sonrasında onu kaybetmem gibi bir takım üzücü olaylar nedeniyle ara verdim. Kişisel gelişim kitaplarını seviyorum. Spiritüel (Tinsel) konular ilgimi çekiyor. Dolayısıyla yogayı da daha ziyade meditatif çalıştım. Bunlar herhalde kişiliğimle örtüştüğü için bana çok iyi geldi. Duygusal anlamda beni besliyor. Biliyorsunuz eşimin de görevi icabı dönem dönem zor süreçlerden geçebiliyoruz. Bu dönemlerde hem onu korumak ve zarar vermemek hem de kendimi korumak adına bu tip çalışmalar çok faydalı oldu. Her şeyi daha hoşgörüyle ve daha ılımlı karşılıyorum. Benim de tabii bir yerden beslenmem gerekiyor. O nedenle bu tip çalışmalar bana katkı sunuyor.

*Kitap okumayı sever misiniz? Ne tür kitapları sıklıkla okursunuz?

– Okumayı çok seviyorum. Okumak hakikaten ufuk açıyor. Yılmaz Özdil’in ‘Mustafa Kemal’ kitabını okudum. Ben orada bizim hayatımızla ilgili o kadar çok şey buldum ki… Zaman zaman açıp tekrar bakıyorum ve bu bana iyi geliyor. Atatürk’e zamanında karşı çıkılmış, eleştirilmiş ve O da elbette kırılmış. Bir sürü gelgitler olmuş, hoş olmayan pek çok olay yaşamış. O zaman şöyle durup bir bakıyorsunuz. ‘Hayatın cilveleri bunlar’ diyorsunuz. Kendi hayatımla örtüştürdüğüm pek çok şey buldum orada… Son zamanlarda bunu başucu kitabım yaptım. Bunları elbette biliyordum ama tekrar tekrar okumak, altını çizerek okumak bana çok iyi geliyor. Kitaplar insana gerçekten çok iyi dost.

“GÜNDEM GAZETESİ’NDE 3,5 YIL KÖŞE YAZDIM”

*Yazmayı çok sevdiğinizi ve gazetemizde bir dönem köşe yazdığınızı biliyorum. Yazılarınızdan dolayı nasıl geri dönüşler aldınız?

– 3,5 yıla yakın cuma günleri Gündem Gazetesi‘nde köşem vardı. Hepsini arşivledim, saklıyorum. Çok keyifle, çok mutlulukla yazdım. Merkezde ve bütün köylerde dağılıyordu. O kadar güzel geri dönüşler olmuştu ki; Hanımlar evime telefon ediyordu bu cuma ne yazacaksınız, bekliyoruz diye… Köylerden gazetenizi arayıp ‘Cuma günü Hale Hanım’ın yazısı var mutlaka gönderin’ diyorlardı. Büyüklerimden dahi çok güzel geri dönüşler aldım. Bugün Hale’nin yazısı var kaçırmayalım diye konuşuyorlardı.

Hayata dair, güncele dair, sadece kadın da değil, hepimizin yaşamına dair her şey hakkında yazabiliyordum. Eşim de belediye başkanı olduğu için özellikle siyaset yazmamaya dikkat ediyordum.

Sonrasında bazı tatsız olaylar oldu. Benim üzerimden siyaset yapmaya, bazı polemiklere çekmeye çalıştılar. Baktım iş amacından sapıyor. Bırakmak zorunda kaldım. Çok arzu ettiğim halde yazamıyorum.

“ANEKDOTLARIMI BİR KİTAPTA TOPLAYACAĞIM”

*Kitap yazmayı hiç düşündünüz mü?

– Anekdotlarımı toplamak istediğim bir kitap var. Yaşadıklarımızı ilk ağızdan paylaşmak isterim. Hedefim de bizden sonra bu görevi yapacak insanların bizden bir iki adım önde başlaması… Bazı yaşananları da bilerek daha önden başlayabilirler ve daha rahat önlem alabilir. Birebir yaşayan ağızdan öğrenerek farklı bir önderlik yapabilirler diye düşünüyorum. Böyle bir düşünce ile yola çıktım ama tabi isimler kesinlikle farklı olacak. Bunun (Anekdotları yazmamın) incitecek hiçbir tarafı yok elbette ama yine de bunu eşimin görevi bittikten sonra yapmayı düşünüyorum.

*Hangi sosyal sorumluluk projelerinde ve derneklerde yer aldınız? Ve devam eden projeleriniz neler?

– Bütün okul aile birliklerinde çalıştım. Türk Anneler Derneği’nin Çanakkale’de Kurucu üyelerindenim. Şuanda Engelli ve Ağır Engelliler Okulu’nda aktif görevdeyim. Vakfın ikinci bayan başkanıyım ve Muzaffer Bey ile birlikte çalışıyoruz. 25 yıldır bu vakıfa emek veriyoruz ve bugünkü noktada da çok mutluyuz. Çünkü toplumun ciddi bir kesimine destek oluyor. Diğer derneklerin de her türlü faaliyetlerine katılıyorum. Hepsine destek olmak adına herhangi birinde aktif görev almıyorum.

Daha önce kadınlarla ilgili sosyal projelerimiz oldu. ‘Kürtaja Hayır’ için resimlerimle katıldım. Bundan önce de yine 8 Mart’ta, kadın sanatçılar olarak Çanakkale’de çarşıda dükkanlara resimler koymuştum. ‘Hayvanları korumak’ ile ilgili düzenlenen bir çalışmaya da bir resmimi hediye ettim.

*Çanakkale engelliler konusunda çok iyi durumda… Vakfınızın katkısı oldu mu?

– Elbette, çok katkısı oldu. Bundan sonraki dönem için de eşimin projeleri arasında, o okuldan mezun olduğu zaman çocuklar tekrar evlere, kapalı yaşama dönmesin, toplumla birlikte, toplumun içinde olmaları adına tekrar yeni projeler var. Hayatın içinde bizlerle birlikte devam etmesi lazım. Şimdi ona yönelik bir çalışma yapıyoruz. Okulu bitiriyor çocuklar, görüyorsunuz. Çok güzel yeni projeleri var. Onların içinde yer alacağım. Bu proje tabii eşimin kitapçığında daha detaylı bir şekilde anlatılacak, böyle bir proje var. Eşim engelliler, kadınlar ve çocuklar konuda çok hassas. Samimi olarak önemsiyor ve onlar için en iyiyi çabalama gayreti var.

“UMARIM, KADININ KUTSAL BİR VARLIK OLDUĞU ANLAŞILIR”

*Çanakkale’de diğer illere nazaran çok fazla olmasa da ülkemizde her iki kadından biri fiziksel veya sözlü şiddete maruz kalıyor. Kadına Yönelik Şiddet konusundaki görüşlerinizi merak ediyorum. Bu şiddeti önlemenin yolu sizce nedir?

– Eğitim. Çok küçük yaştan itibaren eğitimdir. O erkekleri de neticede bir kadın hayata getiriyor. Onların da eğitilmesi gerekiyor. Hayat şartları, yetişme tarzı, düzenli bir aile yapısı çok önemli. İster istemez anne-baba çocukların rol modeli oluyor.

Eğitim yalnızca bir şeyleri çok bilmek, çok çok okumak değildir. Yaşamdaki eğitim çok farklı bir şey. Nasıl davranacağınız, olaylar karşısındaki reaksiyonlarınız çok önemlidir. Buna da çok küçük yaşta başlanır ve işlenirse o anlayışla çocuklar büyürse birbirine karşı saygılı oluyor.

Son yıllarda ne yazık ki şiddet daha da arttı. Dünyada da arttı, evrensel bir sorun haline geldi. Dünyada takip edebildiğim kadarıyla, kadınlar arasında yeni bir trend oluştu. Bir araya gelip şarkı söyleyip bir takım söylemlerde bulunuyorlar. Yabancı dergilerde de okumaya çalışıyorum. Hayatlarında gizli kalmış ne varsa, bütün travmalarını her şeylerini paylaşıyorlar. Böylece paylaşarak duygusal bir güç buluyorlar. Bu da bir duruş şekli.

Maalesef ülkemizde biraz daha fazla olduğunu düşüyorum. Bu çok acı. Umarım bu bilinç yerleşir. Kadının hiçbir zaman bu tip şeyleri hak etmediği ve daha saygın daha kutsal bir varlık olduğu anlaşılır.

“KADINLAR, ÇALIŞMA HAYATINDA DA SİYASETTE DE ÇOK BAŞARILI”

*Bu dönem meclislerde, her dönemkinden fazla kadın üye yer alacak. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadının siyasetteki yeri sizce nedir?

– Kadının olduğu yerde bir şıklık, bir zarafet oluyor. İster istemez bir incelik, hoşluk oluyor. Bunun siyasete taşınması da mükemmel olur. Siyasette söylemler zaman zaman sertleşebiliyor. Belki kadın bakış açısı bunu daha da yumuşatır. Kadınlar daha anaçtır, sevgi doludur. Siyasi yaşamda da kadınların sayısının artması daha şık olacak.

Kadınlar, çalışma hayatında da siyasette de çok başarılılar. Çok prensipliler. Şuna çok inanıyorum; kadın doğuştan çok dayanıklıdır. Erkek güçlü olabilir ama kadının hayatı taşımada daha dirayetli ve daha güçlü olduğunu gözlemliyorum. Onlar göğüs gerdiği pek çok sıkıntıda erkekler çabuk pes edebiliyor.

Bu nedenle siyasette de kadınların çok daha fazla yer almasını canı gönülden destekliyorum. Özellikle bu dönemdeki üyelerin tarihi açıdan büyük sorumlulukları var. Hepsi pırıl pırıl, Çanakkale siyasetinde iz bırakacak arkadaşlar.

“HEP BİR ARADAYIZ, YÜZ YÜZE BAKIYORUZ”

*Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

– Gördüğüm kadarıyla güzel ve Çanakkale’ye yakışan bir süreç ilerliyor. Dilerim, bu böyle birbirimize saygı ve sevgi dolu bir seçim süreci olur. Neticede herkes bu kentte yaşıyor. Hep bir aradayız ve yüz yüze bakıyoruz. Herkese kolaylık diliyorum.

Eylem Gözeldere

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech