Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Eroğlu

MİSAFİRLİK ADABI!

Suriyeliden evliya, koyma avluya, sonra çıkar odaya. Adamlar resmen İstanbul’un göbeğinde eylem yaptılar. Evet. Eğlence değil, eylem! Yapanlar da 20-25 yaşlarında, eli silah tutan genç nesil. Ülkelerinden kaçıp gelmişler. Sığınmacı olarak görünüyorlar. İşleri güçleri var. Çoğu iş adamı olmuş. Fiyakalarından geçilmiyor. Taksim’i yılbaşı gecesinde işgal etmişler. Türk Devleti olarak biz bunlara acıyıp kucak açtık. Resmen mokunu çıkardılar. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar neyse de, kendi ülkesinin özgürlüğü için mücadele etmeyen bu eylemcilerin, toplanıp ülkelerine geri gönderilmesi gerekir. Gidip mücadelelerini orada yapsınlar. Bayraklarını orada assınlar. Bakınız. Taksim Meydanı’nda o gece her milletten insan, turist vardı. Şimdiye kadar da oldu. Yalnız böyle bir eylem ilk defa oluyor. Bunun sonu iyi görünmüyor. MHP lideri Sayın Bahçeli,”Suriyeli misafirlerimiz bir an önce ülkelerine gönderilmeli” derken, bu tehlikeye işaret etmişti.

EĞLENMEYE EVET

Bir Suriyeli’nin de Taksim’de olma hakkı vardır!

Hatta bu hak sadece Suriyelinin değil; gelen turistler, Türkiye’de yaşayan diğer ülke insanlarının da hakkıdır. Amma ve lakin tamamı Suriyeliler ile dolan o meydanda, kutlama falan değil aslında eylem yapılmış. Ellerinde ÖSO bayrakları ve bilmediğimiz bir dille ana teması; “Yaşasın Özgür Suriye! Suriye’ye özgürlük!” olan sloganlarla ülkeleri için istedikleri bağımsızlığı dile getirmişler. Suriye yaşasın ve özgür de olsun tabii ki… Olsun da… Bunu bizden daha çok isteyen o Suriyeliler, o bayrakları Taksim’de değil, gidip Suriye’de sallasınlar. Madem ülkelerinin bağımsızlığını istiyorlar… Madem faşist yönetimden ülkelerini kurtarmak istiyorlar… O zaman Taksim’de naralar atmak yerine, gitsinler onlar için o topraklarda savaşan, gece gündüz nöbet tutan Mehmetçiğimizin yanında yer alsınlar. Onları koruyabilmek adına, kapımızı sonuna kadar açtık zaten ama biz bunu, özellikle yaşlı, kadın ve çocukların ayrıca hasta ve bakıma muhtaçların, her hâlükârda insani dayanışmadan faydalanması için yaptık! Gelsinler yılın en güzel kutlamalarının yapıldığı, sembolümüz olan meydanımızı işgal edip, kafalarına göre eylem yapsınlar diye değil!

ACICIK

Öğrenci Temel, ağlayarak anlatıyor; Öğretmen ‘İki kere üç kaç eder’ diye sordu. ‘Altı’ dedim…” “Aferin doğru demişsin” demiş babası.. “Eee?” “Sonra bir soru daha sordu öğretmen. ‘Üç kere iki kaç eder’ dedi…” Babası atılmış. “Has… lan. Ne farkı var ki… Aynı…” “Ben de aynen böyle dedim öğretmene ama yine de beni dövdü.”

Sağlıcakla kalınız.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech