ELEKTRİK ÇARPTI!

Epeyidir UEDAŞ ile ilgili yazı yazmamıştık. Keza, fazla bir problem de olmamıştı. Ta ki, Ağustos ayı Elektrik faturası gelene kadar. Tam tamını 286 TL. Çanakkale’nin alan kodu! Yahu, su olsa,”Hamam mı işletiyoruz” derdik. Şimdi ne diyeceğiz? Burası Han mı, Hamam mı? Altı üstü Köroğlu, ayvaz iki kişiyiz. Ne kadar Elektrik kullanacağız ki? Zam geldi diyelim. Yüzde 9 olduğu açıklandı. Bize gelen zam ise % 180.Haziran ayının faturası 138 TL. Temmuz ayının faturası yükselmiş, 199 TL. Dikkate de almadık. Amma ve lakin Ağustos ayı 286 TL çıkınca, soluğu UEDAŞDA aldık. Sağolsunlar. Jet hızı ile,aynı gün ilgilendiler. Meğerse neymiş? Hatlar birbirine karışmış. Anlatalım. Bundan üç ay önce, yani bizim faturalar yükselmeye başladığı dönemde, Elektrik sayaçlarını değiştirmişler. Yeni sayaç takmışlar. Bu değişikliği yaparken, bizim ve iki komşumuzun saatlerini yanlış bağlamışlar. Yani, Komşunun kullandığı Elektrik bize, bizim kullandığımız komşuya fatura edilmiş. Karışık bir durum. Tespit edip, fazla alının paranın iade edileceği söylendi. Aynı gün bizim Site yöneticisi Nahide GÜL, hanıma rast geldik.”Ne olacak bu elektrik faturalarının hali?” Demez mi? Hoppala. Demek ki onların ki de karışmış. Hemen gidip bildirin dedik. Tabi ki, bizim sayacı kullanıp da, faturaları az gelen komşularımızdan, düşük fatura için, ses soluk yok. Onlar, kesin olarak indirim var diye düşünmüşlerdir. Zira ikisinde de klima varmış.Yaz boyu çalıştırmışlar.Oh.İşler keka.Sizlere tavsiyemiz. Bu hayat pahalılığında, dikkatli olun. Sizi de çarpmasın!

KAHKAHA

Çoğunluğunu Karadenizlilerin teşkil ettiği komando bölüğü, on gündür ormanda eğitim yapıyormuş. Yağmurda, çamurda aç ve susuz eğitim yapan bölük, pislik içinde kalmış. On birinci gün bölük komutanı, çavuş Dursun’u çağırmış ve emretmiş:

– Çavuş, on gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi, biz de onları ödüllendirelim; bugün çamaşır değiştirsinler!..

– Başüstüne Komutanım! Dursun çavuş, hemen koşarak bölüğü toplamış: – Ula sizlere çok sevineceğiniz bir haber getirdim!.. Komutan izin verdi, bugün erat çamaşır değiştirecek! Sıraya geçin, değiştirin! Temel, sen İdris’le, İsmail, sen Kemal’le, Sadık, sen Cemal’le…

****

Bunalıma giren bir rahip, bir ruh doktoruna gitmiş. Rahibi sabırla dinleyen ruh doktoru, demiş ki: – Bir doktor olarak sana şunları öneriyorum; birkaç gün için, üzerinden bu elbiseleri çıkar, alelade insanlar gibi giyin, büyük şehre git, keyfince yaşa. Doktorun tavsiyelerine uyan rahip, uçağa atladığı gibi Londra’ya gitmiş. Orada gününü gün eden rahip, güzel yemekler yemiş, güzel filmler, müzikaller izlemiş ve bir gece bir üstsüzler barına uğramış. Boş bir masaya oturan rahibin yanına bikinisinin sadece altını giymiş olan harika bir sarışın gelmiş ve sormuş: – Ne içersiniz muhterem peder? Panikleyen rahip, telâşla sormuş: – Rahip olduğumu nerden anladınız? Harika sarışın garson kız eliyle sus işareti yapmış, sağı solu kontrol ettikten sonra, rahibin kulağına eğilip şöyle demiş: – Sakin ol, aman kimseye çaktırma; ben Rahibe Terasa. Benim doktorum da aynı!.