Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mutan: Çanakkale sahipsiz değil

Geçtiğimiz haftalarda düzenlediği basın

Geçtiğimiz haftalarda düzenlediği basın toplantısında “Vites yükselteceğim!” çıkışıyla gündeme oturan Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, gelecek siyasi hedeflerini gazetemizle paylaştı. Çanakkale Belediye Başkanlığı hedefi ile ilgili beklediğinden çok daha olumlu tepkiler aldığını belirten Başkan Mutan, belediyecilik okulundan mezun olduğunu ve Çanakkale’nin de Kepez’in de kimsenin tekelinde olmadığını vurguladı.

Çanakkale’de de partisinde de en dobra siyasetçisi olarak kamuoyunun yakinen tanıdığı isim Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan… Her toplantısı, her sözü manşet olan Başkan, siyasi hedeflerini de Çanakkale’ye dair ortak akıl çözüm önerilerini de gazeteniz Gündem ile paylaştı.

“BELEDİYECİLİK OKULUNU OKUDUK”

*Çanakkale’nin Milletvekili olmak istiyordunuz şimdi belediye başkanlığına talipsiniz. Vitesi nasıl yükselteceksiniz?

“Belediyecilik her yerde aynı… Burada da, orada da İstanbul Büyükşehir’de de aynı. Kimse zannetmesin ki seçeneksiz. Buna Kepez de dahil. Belediyecilik okulunu okuduk. Bu müfredatı okuduk. O konuda bir birikimimiz var. (Çanakkale Belediye Başkanlığı adaylığı için) Çok ciddi anlamda, parti içinden de vatandaştan da olumlu tepkiler aldım.

“NEDEN İL BAŞKANI OLMAYAYIM?”

Siyaset yaşamın ta kendisi… O nedenle partide veya kurumda bize ne görev düşerse biz o görevi yapmaya hazırız. O görevler zaten istenmez. Söylenir belki ama vatandaş veya partili gelir sana o görevi verir. Yap derlerse yaparız, yapma derlerse de yapmayız. Genel siyaset anlamında da neden il başkanı olamayayım mesela… İl başkanlığında önseçim falan da yok. Birileri karşına çıkabilir, engelleyici bir tavır alabilir. Oturur bir ekip oluşturursun ve o ekiple de dersin ki ben bu partiyi yerelde yönetmeye talibim. Yerel aklı da yukarıya doğru taşırsın. İlle de burada görev alacağız diye bir iddia da olmaz. Ancak ayak oyunları, entrikalar, dayatmalar, baskılar olmayacak tabi…”

“KEPEZ DE ÇANAKKALE DE KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL”

Ne Kepez Ömer Faruk’un tekelinde ne de Çanakkale birilerinin çiftliği ve tekelindedir. Herkes daha iyi ve güzeli bulmak adına Çanakkale ve Kepez’i kaybetmemek adına, en iyisi en güzeli neyse buna hazırız. Ufak bir beldeyiz ama belediyecilik adına da deneyimimiz oldukça fazla. Beldemizin belediyeciliğinin 26. yılı benim de 3. dönemim. Köyden aldık şehrin dibinde, şehirle yarışır bir hale getirdik Kepez’i…

Cazibe merkezleri yaratıldı. Çanakkale’nin Devlet Hastanesi Kepez’de… Çanakkale’nin Limanı, Fen Lisesi, Huzurevi, Diyaliz Merkezi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Özel Okullar Bölgesinin ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte özel sektör anlamında otomotiv sanayinin bir tanesi hariç hepsinin Kepez’de olması gibi… Kepez konumu itibariyle de keyifli bir alanda. Denize, boğaza kıyısı olan Çanakkale’nin devamı niteliğinde tamamlayıcı bir yerleşim alanı… Dolayısıyla da siyaseten bir takım hedefler koyduk.

*Seçimlerde CHP çalışmadı ve kaybetti dediniz… Önseçim yapılmadığı için mi bu sonuç alındı?

“LAF OLSUN TORBA DOLSUN YAPILDI”

Genel siyaset yapacağımı söyledim. Ancak partimizin yapısı gereği olması gereken, belediye başkanları veya meclis üyeleri vs aday olmasın gibi yasaklayıcı olmayan bu tutumların dışında, önseçim koşulunda aday olacağımı söyledim. Baskın Seçim gibi sebeplerle önseçim kararı alınmadan oluşturulan listelerde işte bu sonuç alınıyor. 9 Mayıs takvime göre önseçim tarihiydi, yanaşmadılar. Önseçim, partinin enerjisini sinerjiye dönüştürüp en üst örgütsel dokunuş ile seni seçime hazırlar. Yelkenini şişirir ve verir sana… 7 Haziran’da birinci parti olduk. Daha önce yapılmıştı diye yapılmayınca 1 Kasım’da alınan sonucu da gördük. Hadi onu öyle geçiştirdik, geldik 24 Haziran seçimlerine… Daha önce önseçimle gelmiş birini aldın kenara savurdun. Laf olsun torba dolsun yapıldı. Bilinen bir grubun istekleri üzerine bir liste oluşturuldu. O da sonuçları itibariyle ciddi bir fark yiyerek, neredeyse ikinci bir vekilliğin gel-gitlerle alındığı bir sonuç ortaya çıktı.

“CHP’NİN HAK ETMEDİĞİ BİR SONUÇTUR”

Bu sonuç, CHP’nin Çanakkale şartlarında hak etmediği bir sonuçtur. (CHP olarak) Cumhurbaşkanı adayın birinci oldu, Millet İttifakı birinci oldu ama sen neredeyse ikinci vekili alamayacak noktaya doğru itildin. Bunu başarı gibi anlatmak doğru da değil zaten. Buradan yola çıkarsak, önseçim mutlaka olmalıdır. Ancak böyle yasaklayıcı kurallarla olmaz. O gün önseçim günüyse, varsa maçası sıkan mutlaka girmelidir. Belediye Başkanı, ilçe başkanı, il başkanı girmesin. Neden girmesin ya? Dinamik bir örgütlülüğün varsa ve duruma göre pozisyon alıp gerekli hamleleri yapıyorsan. Ona dur buna yürü gibi engelleyici, yönlendirici akıllarla bu iş olmaz. Suyu kendi akışına ve dinamiğine bıraktığın zaman yolunu bulur zaten…

“ESKİ HAMAMIN KURNALARI ESKİDİ, TASLARI DELİNDİ”

Maalesef böyle bir yönetim tarzı olmadığı zaman gazetecinin bir sorusu üzerine (Çanakkale Belediye Başkanlığı adaylığı) söylenmiş, temenni niteliğinde ama değerlendirilebilir bir durumdur. Olumlu tepkiler de geliyor. Değerlendirilebilir mi? Neden olmasın… Metal yorgunluğu demeyeceğim ama partimizin Çanakkale bağlamında ciddi bir şekilde, hem bu seçimi hem de örgütü ciddi anlamda sorgulayıp bir yol haritası çizmesi lazım. Eski hamam eski tas gitmeyecek. Eski hamamın kurnaları eskidi, tasları da delindi ve su tutmuyor. Çanakkale sahipsiz değil. Çanakkale birilerinin de malı değil. Günün gerçekleri üzerinden siyasetin de gerçekleri üzerinden oturum adam gibi analitik bir akılla, tespitler yapılıp yol haritası çizilmeli… Partinin bir ve bütünlüğü üzerinden de gidilmeli.

“HER ŞEY ORTAK AKILLA ÇÖZÜLMELİ”

‘Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız’ lafta değil, yaşamın bizzat kendisinde kendisini bulmalı. Siyaseti yaparken de insan için yapacağız sonuçta… Çanakkale bağlamında birçok siyasi parti ile kamu kurum ve kuruluşu neden bir arama konferansları oluşturulmuyor. Neden bir araya gelinip kentin sorunları anlamında merkezi hükümetle bir araya gelinip onların da katkısıyla yereldeki insanların akıllarıyla ortaklaşıp çözümler üretmiyoruz? Ben inatla söylemeye devam ediyorum ve edeceğim. Bu havaalanı buradan kalkmalı… Bu kentin en büyük gerçeklerinden biri bu. Kentin gelişimini etkiliyor. Burada bir kamu kampüsü oluşmalı… Mevcut Çanakkale’ye eski Çanakkale demeliyiz. Bu yeni alan, çok katlı ve dikey bir yapılanmayla kentin yükünü almalı ki şehrin trafiği de rahatlasın. Şuan savruk bir vaziyette gidiyor. Hastane bir yerde, postane bir yerde, adliye bir yerde… Bu dağınıklık belki kısmen bir çözüm üretecek ama dediğim gibi olursa şehrin bütünlüğü sağlanacak.” diyerek merkezdeki tarihi binalar için de turistik ve tarihi kullanımına yönelik önerilerinden de bahsederek sözlerine son verdi.

Eylem Gözeldere

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech