Nöbetçi Eczaneler
Dünya Çevre Günü nedeniyle bir araya gelen Çanakkale’deki çevreciler Kordon’da uzun uzadıya protesto zinciri oluşturdular. Zincir oluşturan çevreciler boyunlarındaki dövizler, önlerindeki pankartlar ve yüzlerindeki maskeler ile çıkarlar nedeniyle talan edilen doğa ana için sessiz protesto eyleminde bulundular.
Bu seneki teması “Suyumuza Sahip Çıkıyoruz” olarak belirlenen Dünya Çevre Günü kapsamında dün saat 18:00’da Golf Aile Çay Bahçesi’nin önünde bir araya gelen çevreciler okunan basın açıklamasının ardından Kordonboyu’nda protesto zinciri oluşturarak sessiz eylemde bulundular. Çanakkale Çevre Platformu ve Kent Konseyi Çevre Meclisi tarafından düzenlenen eyleme onlarca çevreci katıldı. Çevreciler boyunlarına astıkları dövizler, önlerindeki pankartlar ve yüzlerindeki maskeler ile protestoda yer aldılar.
İDA Dayanışma Derneği tarafından Kordon’da kurulan çadırda siyanürlü altın madenciliğine karşı imza kampanyası başlatıldı. Düzenlenen eyleme ayrıca HDP 1’inci sıra adayı Bülent Köreği, İYİ Parti 2’inci sıra milletvekili adayı İsmet Balkan, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, STK Temsilcileri ve birçok kentli katıldı.
“MÜDAHALE ETMEZSEK ÇANAKKALE KENTİ SUSUZ KALACAKTIR”
Çanakkale Çevre Platformu adına Prof. Dr. Türker Savaş’ın tarafından okunan basın metninde Atikhisar Baraj havzasının metalik madencilik tehdidi altında olduğu anımsatılarak; “Müdahale etmezsek Çanakkale kenti susuz kalacaktır” denildi. Çanakkale’nin 1930’lı yıllardan bu yana takip edilebilen yıllık ortalama sıcaklığında yıllık ortalama minimum sıcaklıkların yükselmesi nedeniyle 1,5 derecelik bir artış gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Savaş; “İklimsel değişim nedeniyle Çanakkale yeterince soğuyamamaktadır. Bu değişimin sonucunun en önemli etkisi kar yağışlarının azalmasıdır. Kar yağışlarının azalması demek, yaz boyunca barajlarımızı besleyen yüzey su kaynaklarından mahrum kalmamız demektir İnsanca yaşamak için gerekli olan faaliyetlerde su yönetimini, bir damla israf etmeyecek şekilde düzenlememiz gerekmektedir” dedi.
“METALİK MADENCİLİK FAALİYETLERİ ÇANAKKALE İÇİN ÖNEMLİ BİR TEHDİTTİR”
Çanakkale’deki yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli elzem faaliyetler dışında kullanılabilecek “Bir damla fazladan suyu yoktur” diyen Savaş; “Bu nedenle tonlarca suyu gereksiz olarak kullanacak olan metalik madencilik faaliyetleri Çanakkale için önemli bir tehdittir. Çanakkale halkını, bitkimizi, hayvanımızı, insanımızı susuz bırakacak olan Kirazlı altın madeni ile ekosistemin bozularak hem hayvan ve bitkilerin yok olmasına ve iklimin değişmesine neden olacak olan orman katliamı karşısında duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.
“ÇANAKKALE ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ELİYLE ORMANSIZLAŞTIRILMAKTADIR”
Savaş yaptığı açıklamada ayrıca 6 bin dekar ormanlık alanın Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ‘eli’ ile kesildiğini ifade etti. Savaş; “Çanakkale, ne yazık ki ormanlarımızı koruması gereken bir kurum olan Orman Bölge Müdürlüğü eliyle ormansızlaştırılmaktadır. Bilindiği gibi sağlıklı yaşam hakkımızın elimizden alınması anlamına gelen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Ocağı Projesinde hazırlanan ÇED raporunun iptal edilmesi için dava açılmış, dava Çanakkale İdare Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Temyiz edilen Çanakkale idare Mahkemesinin kararı Danıştay tarafından bozulmuştur. Tüm bunlar yaşanırken söz konusu altın şirketinin başvurusu üzerine Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ruhsat alanını ağaçlardan ‘temizlemeye’ başlamıştır. Gayri sıhhi işletme ruhsatı olmamasına rağmen söz konusu işletme alanı içinde ağaç katliamı yapılmaktadır. Şu anda bölgede, binlerce hayvan ve bitki türünün habitatı olan 6 bin dekar orman alanındaki ağaçlar, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü eliyle kesilerek ormansızlaştırılmıştır” dedi.
Atakan Alkış – Yıldız Sağlam
