Çözüm yoksa oy da yok

Büyük ihtimalle Türkiye’de yaşayan herkesin ya aile bireyleri ya da tanıdıkları arasında muhakkak en az bir kişi Emeklilikte Yaşa Takılanlar grubuna dâhildir.

Yaş itibariyle genç olanlar ile tuzu kuru olanlara bir hatırlatma olsun diye şöyle kısaca tarif edeyim kim olduklarını.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar, 1999 depremi sonrasında çıkarılan “geriye dönük” işletilmesi ile mağdur edilmiş emekçi insanlar topluluğudur.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar, yıllarca çalışarak devlete katkı sağlayan ve prim gün sayısını doldurdukları halde, bir gecede hakları ellerinden alınmış kişilerdir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar, sayıları 150 bini bulan; aileleriyle birlikte neredeyse yarım milyonluk bir topluluktur.

Erken emekli olmak istemiyorlar, tekrar ve üzerine basarak söylüyorum ki “geriye dönük” işletilerek uygulanan bir yasayla hali hazırda kazanmış oldukları hakkın kendilerine iadesini istiyorlar.

Bu kişilerden biri de benim.

1992 yılında staj yaparak, 1994’te ise tam gün çalışan işçi olarak başladığım çalışma hayatımda devletin benden istediği çalışma yılı ve prim ödemesini yerine getirdim. Peki, ben sorumluluklarımı yerine getirirken ne ile karşılaştım?

Çalışırken peşinen ödediğim emeklilik kazancımı alabilmek için en az 10 yıl daha beklemek zorundayım.

Daha önce pek çok platformda hak mücadelesi veren Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 24 Haziran seçimleri öncesinde bir manifesto yayımladı. Manifestonun maddeleri şöyle:

“1- Siyaset üstü konumumuz korunacaktır.

2- Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak talebimiz; 4447 Sayılı Kanunla emekli olmak için getirilen Kademeli Yaş Şartının, 1999 yılı öncesinde sigortalı olan tüm çalışanlardan kaldırılmasıdır.

3- Bu yasayla birlikte 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunla düşürülen Aylık Bağlanma Oranlarının 1999 yılı öncesi Aylık Bağlanma Oranlarına yükseltilmesidir.

4- Ülkemizin seçime gittiği şu günlerde siyasi parti yetkilileriyle görüşmelerimiz devam edecektir.

5- EYT’yi seçim bildirgelerine almayan partilere ve meydanlarda Yazılı ve Görsel Basında, Seçim Söylemlerinde, uğradığımız hak mahrumiyetini dillendirmeyen liderlere oy vermeyeceğiz.

6- Bu süreçte, gerek görsel ve gerekse Yazılı Basından yanımızda olmayan tüm iletişim kurumlarına tavrımız net olacaktır.

7- EYT’ye çözüm yoksa oy da yok ilkemizden ödün vermeyeceğiz.

8- İktidara kim gelirse gelsin hak arama mücadelemiz aralıksız, hak alınıncaya kadar devam edecektir.

9- Tüm Resmi Görüşme ve Hükümet tarafından gelen tüm önerilerde bu sorumluluğu kendisine misyon edinmiş EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR SOSYAL YARDIMLASMA VE DAYANISMA DERNEĞİ (EYT SYDD) muhatap alınmalıdır. Ülkemizin seçime gittiği bu günlerde tüm siyasi partilere, TV kanallarına, Gazetelere Platform Manifestomuzdur.”

Kimseden hak etmediğim bir şeyin talebinde bulunuyor değilim.

Peşinen bedel ödeyebiliyorsam, peşinen fikrimi de beyan edeyim. Çözüm yoksa oy da yok.