Evde, işyerinde, sokakta, pazarda iki insanın bulunduğu her yerde son günlerde ortak konu bir tek konu var. O da ekonomi… Kısaca halkın gündemi son günlerde ne siyaset, ne lig şampiyonluğu, ne de koltuklarına sıkı sıkıya yapışmış siyasilerin söyledikleri.
Orta doğuda sular ısındıkça, günlük hayatımızın hiçbir alanında bizi ilgilendirmeyen ABD başkanı ile Rusya başkanının demeçlerine dikkat kesilmeye çalışıyoruz. Bunun da yine tek nedeni onların yaptığı açıklamalardan sonra dövizin fırlaması ve dizi zamların cebimizi yakması oluyor. Dolar, avro yükselirken, Türk parasının alım gücü düştükçe düşüyor. Durum böyle olunca da aileler, her geçen gün biraz daha ekonomik çıkmaza giden yolda mesafe almaya başlıyor.
Esnaf, yöneticiler ve idareciler tarafından AVM aşkı karşısında zaten zorlu günler geçirirken, bir de üstüne son günlerdeki ekonomik çıkmaz eklenince alarm zilleri çalmaya başlamış gözüküyor. Çocuğunu okutan aileler, artan zamlar karşısında harçlığı eriyen evladına yeterli para gönderemez duruma geliyor. Pazar alış-verişi her hafta bir önceki haftaya oranla cüzdan boşaltıyor. Evin, ya da işyerinin kirası, elektrik, doğal gaz, haberleşme, internet gibi günlük ihtiyaçların faturaları da her geçen ay rakamları yükseliyor.
Yılbaşında asgari ücrete yapılan zamlar, işvereni düşündürürken, çalışanın cebinde çoktan eriyip gitti bile. Asgari ücretli geçim sıkıntısı altında ezilip, suyu çıkarken ek iş peşinde koşup günü kurtarmaya çalışıyor. Küçük ölçekli işverenler ise bir sonraki ayın hesabını yapmaktan iş yapamaz duruma geldi.
İnşaat sektörü patlamak üzere…
Öte yandan Çanakkale özelinde inşaat sektörü neredeyse tamamen durdu. Belirli firmaların dışındakiler iş yapamaz hale düşünce konut fiyatları da tavan yapmış gözüktü. İnşaatçı, hammadde sıkıntısı çekilirken, üç-beş ay öncesine kadar randevu almakta zorluk çekilen Tapu dairelerinde işlem sayısı sıfırlara düşmüş gözüküyor. Düne kadar yüzde elli ve üzeri müşteri bulan arsa sahiplerinin de kapısını çalan olmuyor.
Piyasa bu halde kendi ekseni etrafında dönüp dururken, siyaset de kendi çapında çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Hükümet yetkilileri, üretimin, ticaretin önünü açmak için her geçen gün yeni bir uygulamayı hayata geçirip, ekonominin çarklarını çevirmeye çalışıyor. Can suyu, hayat öpücüğü derken, hasta bir türlü komadan çıkartılamıyor.