Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KİM DOLANDIRICI? SÜLÜN OSMAN-1

Gelmiş geçmiş en büyük

Gelmiş geçmiş en büyük Dolandırıcı, Sülün Osman, bakınız ne diyor: Ben, beni dolandırmak isteyenleri dolandırıyorum. Ben, hiçbir zaman dolandırıcı olmayan kimseyi, dolandırmadım diyor. İşin özü budur. Kısa yoldan para kazanmak isteyen uyanıklar,50 bin lira yatırıp, ayda 5 bin lira gelir elde edeceğim derken, kendilerine bu tuzağı hazırlayanları kazıkladıklarını düşünürler. Sonra da, devlet nerede? Diye yırtınırlar. Yahu, Aklın yolu bir değil midir? Böyle bir kazanç nerede görülmüştür? Şimdi geliniz, Türkiye’deki, gelmiş geçmiş Dolandırıcıları bir, bir tanıyalım. Daha Sonra ‘dolandırıcılar kralı Sülün Osman 1923 yılında Fatih’te bir memur çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk işini 1948 yılında Fatih’te yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak yaptı. Mesleğin inceliklerini kum kapılı bir Rum olan, Aleko’dan öğrendi. En iyi işlerini 50 ve 60’lı yıllarda tuttu. Tramvay, Galata Kulesi, Kent meydanlarındaki Saat’ler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara ‘satarak’ ya da ‘kiraya vererek’ efsane haline geldi. Galata Köprüsü’nü satmak üzereyken tesadüfen yakalanmıştı. Soyadı ‘Sülün’, 1952 yılında bir meydan saatini satarken yakalandıktan sonra lakabı oldu. Ona ilişkin son bilgi, 1984 yılının temmuz ayında, Beyoğlu’nda sürekli kaldığı otelde bir kalp spazmı geçirdiği yönünde. Polisin tahminine göre, sülün Osman bir yerde ölüp kaldı ve kimlik taşımadığı için de kimsesizler mezarlığına gömüldü. Galata köprüsünü pazarlayan adam budur. Büyük paralar kazanmıştır.

Bir de çok taktik adamıymış… Yankesici misali değil planlı ve organize suçlar işliyormuş. Yani adamımız, tam bir sosyal mühendis usulü dolandırıcılık yapıyormuş. 23 Ocak 1961’de Zeytinburnu’nda kumar oynarken yakalanmıştır. Sülün Osman’ın özelliği ava gidenleri avlamaktır. Çünkü asıl kötü niyetli olan kişiler Sülün Osman mağdurlarıdır. İzmir saat kulesini, ya da Dolmabahçe saat kulesini kapatıp, her saate bakandan para almak, boğaz köprüsünün gelirine, bilmem kaç liraya sahip olmak isteyen, bir insanın iyi niyetli olduğu söylenemez Bu insanları bulup da paralarını aldığı için Sülün Osman’ın da, “saf insanları kandırdığı”, söylenemez. Yani aslında böyle bencil insanları dolandırdığı için de, pek kızmamak lazım. Kendisine,– ‘Oğlum, Galata Kulesini satmaya utanmadın mı’ diye soran Komisere, — ‘Komiserim, bu memlekette Galata Kesileninse satın alacak eşek olduğu sürece ben bu kuleyi satarım, hiç kusura bakmayın’ diyen ve pek de haklı olan dolandırıcı, bir cezaevinde “Alınteri ile Yaşamak” konulu konferans da vermiştir ki akıllara zarar bir vakadır.”Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız. Ve dükkân kapalı. Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. Diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın…

Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada, benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, ben de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de, bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. Ben aranıyorum. Demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.” Şimdi sormak lazım o dövizzedelere, İnek bank zedelere, banka zedelere, İmar zedelere: Birikimlerinizi, tasarruflarınızı paralarınızı, gelirlerinizi akla zarar faiz oranları vaat edenlere, götürüp teslim ederken, aklınızdan ne geçiyordu? Bir akıllı siz miydiniz? .Yarın devam edeceğiz. Sağlıcakla kalınız.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech