Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şebeke – II

Gökyüzünün altında güvensiz hissetmek

Gökyüzünün altında güvensiz hissetmek ne demek artık anlıyordum. Böyle dönemlerde hayat size oldukça kötü davranır. Dedemin ölüm haberini takip eden 30 gün boyunca; işten çıkarılma, kız arkadaştan ayrılma, evden kovulma gibi türlü türlü aksiliklerle uğraşmak zorunda kaldım. Sonraki 3 ayı anlatsam sanıyorum ki sıkıntıdan patlarsınız. Tam 90 gün boyunca, evden çıkmadım. Tabi bu bana birazcık pahalıya patladı. Okulu bir dönem uzatmıştım, paralar suyunu çekmeye başlamıştı, iş aramam gerekiyordu…

Güneşli bir gün de, erkenden uyanıp sokağa attım kendimi. Cafeler, mağazalar tek tek gidip iş başvurusunda bulunacaktım, daha önce böyle yapmıştım. Sorun şu ki günlerden Pazarmış… Öylece kalakaldım.

Bölye durumlarda “hazır çıktım bir şeyler içeyim” diye düşünürüm. Dışarda olmamda nitelik ararım çünkü -çoğu zaman- bir yerde olmanız bir nedenden bağımsız düşünülemez. Ya ilginç bir şey yaşarsınız, ya ilginç biriyle tanışırsınız. İşin ilginci benim başıma ikisi de geldi.

Bir cafede oturup kendime kahve ısmarladım. Çapraz masamda oldukça hoş, benim yaşlarımda bir kadın oturuyordu. Bir ara sigarasını yakmak için çakmak bakındığını gördüm. Çakmağı ona doğru fırlattım!

 – Yakala!!

-Teşekkürler.

 Bir kaç dakika sonra telefonu çaldı, gergin bir konuşma olduğunu sezebiliyordum. Sesini yükseltmeye başladı. Telefonu kapattığında bir küfür savurdu. Hızlıca masama geldi. Masamın yanındaki pencereden yola bakındı. Ayak ucuma bir çanta koydu.

Çantayı alıp burdan çıkabilir misin? Sağa dön git. Ben seni ararım.

-Ne oluyor lan? Seni tanımıyorum. Hayır çantayı alamam! Ne malum belki bom..

 Kaburgama bir silah doğrultmuştu. “Dediğimi yap!” Sesi tehdikardı. “Tamam tamam sakin ol.” Vücudunuza yöneltilmiş bir namlu olduğu zaman aldığınız kararlara kendiniz dahi şaşırabilirsiniz. “Peki” dedim çantayı alıp cafeden çıktım. Ben çıkarken cafe’ye iri kıyım 3 kişinin girdiğini gördüm. Çantayı arama ihtimallerini, beni bulma ihtimallerini akabinde beni çılgın gibi dövme ihtimallerini düşündüm! Adımlarımı hızlandırıp ilk sapağa döndüm. Bu kadın kim? Çantada ne var? Beni nasıl arayacak?  Yolun karşısında, köşede iki polis gördüm. En iyisi durumu olduğu gibi anlatıp eve dönmekti. Ya çantada bomba varsa? Canlı bomba olmadığıma insansalar bile bombayı etkisiz hale getirmek için fünye ile patlatırlar beni.

Adımlarım yavaşladı.. Polislerle göz göze geldik. Telefon sesi duydum. Benimki değildi. Ooov çantadan geliyor! Bir hamlede çantayı dizimin üstüne atıp ön gözden telefonu çıkardım.

-A a a alo.

-Polislere adres sorup yürümeye devam et. Seni görebiliyorum.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech