An

Bazı anlar vardır hayatta. Nadiren oluşurlar. Nadiren parçası oluruz bu anların… O nadir anlar; gerçek bencillerin, gerçek korkakların ve gerçek faşistlerin kendini ele verdiği anlardır.

Böyle zamanlarda; esas benliğimiz ortaya çıkar. Esas benlik; bir gül ağacının gölgesinde sinsice yatan yılana benzer. Sahte benliğin gölgesinde hüküm sürer. Hüküm sürdüğü topraklar onun edebi sürgün yeridir. Orada atılacak en samimi kahkahalar dahi sürgünde atılmış sayılır.

Zavallı bir sığınmacı.

Yanlışları kendisine hak göstermek için türlü yollar arayan bir arsız.

Hiç çekinmeden kullanabilir kötünün enstrümanlarını. Çoğu zaman farkında bile olmaz çaldığı enstrümanın. Nihayetinde aklını kullanıyordur. Nihayetinde onu düzlüğe çıkaracak olandır akıl.

Aklın süzgecinden geçenleri vicdanla sınamaz.

Yanılır.

“İnsanlar yaşadıkları gibi düşünürler. “ F. Engels.

“Sözler düşüncelere, düşünceler davranışlara, davranışlar alışkanlıklara, alışkanlıklar değerlere, değerler karakterinize dönüşür.” M. Gandhi