İneklere Özgürlük!
Polonya’da geçtiğimiz ocak ayında, özgürlüğüne düşkün bir ineğin 50 üyeli bizon sürüsüne kaçtığı haberi ilgi çekmişti. İnek bizonların içinde mutluydu ve tüm çağrılara karşın geri dönmüyordu. Yine Polonya’da başka bir inek, mezbahaya götürülürken kaçtı. Tarlaları ve ormanı aşan inek, Nyskie gölündeki bir adacığa sığındı. Sahibinin hamlelerine, göl üzerindeki diğer adalara kaçarak cevap veren inek; yerel bir siyasetçinin “Tüm vatandaşlarımız bu kadar kararlı olsa, Polonya daha müreffeh bir yer haline gelirdi.” demesine yol açtı. Ancak kötü haber tez geldi. Atların yaşadığı bir çiftliğe götürülmesi planlanan inek, bayıltılarak yakalandı ama yolda stresten hayatını kaybetti. Bırak işte gölde özgür-mesut yaşasın, otunu yesin, suyunu içsin… Bu insanoğlu var ya…
Jammer Hırsıza Düştü!
Jammer, devlet adamlarının fiyakalı korumalarının kullandığı veya kahraman askerlerimizin -hani uzaktan sinyalle bombalı tuzakları patlatmasınlar diye – teröristlere karşı kullandığı bir araç. Her türlü sinyali kesiyor. Peki şimdi kim kullanıyormuş bu cihazı? Hırsızlar.
Allahtan İstanbul’daki güven timleri durumu fark etmiş ve şahısları izlemeye alıp pusuya yatmış. Nitekim bir vatandaş aracını park edip, kumandayla aracını uzaktan kilitlemiş. Ya da öyle sanmış… Çünkü araya hırsızların sinyal kesicisi girmiş ve bu nedenle araç aslında kilitlenmemiş. Polisler takipte olduğundan şüpheli şahsı yakalamışlar. “Yavuz hırsız” tabiri var ya bu hırsızlara az gelir. Şeytana pabucunu ters giydirir bunlar. Aman dikkat!
Konya’da Neler Oluyor?
Borlu, bukalemun tank yapan “Konyalı Mühendisler”den sonra yemek yapıp, çay demleyen, hatta mangal yelleyen robotlar yapılmış. Konya merkezli bir yazılım firması tarafından yapılan robotlar, bir kaç yıldır düğünlerin vazgeçilmezi “Erik Dalı” eşliğinde oynuyor ayrıca… Türkü Burdur kökenli ama Ankara Havası sinmiş üzerine.
İnternetteki videolara baktım, gelinle damat oynuyor karşılıklı… Nasıl oynanması gerektiğine dair açıklamalar da var: “yalnız bunu dinlerken sağ eli havaya kaldırıp tey tey yaparken sabit duran sol kolu omuz başından senkronize şekilde ileri geri oynatırsanız ancak havaya girebilirsiniz. oynaması bu şekildedir.”(ekşi sözlük: ucan adam adlı kullanıcının yorumu.) Konyalı robotlar henüz bu omuz titretmesi hareketini yapamıyor… Olsun borlu tanklar görünmez olduğundan göremedik ama bu robotlar görünür hiç değilse…
Google mı, instagram mı, facebook mu?
“Kolomb Küba’da cami görmüştü. Marmaray’ı Abdülmecid çizmişti. Hazreti Nuh cep telefonuyla konuşuyordu. Google’ı Abdülhamid’in icat ettiği açıklandı.” (Yılmaz Özdil’den) Elon Mask, Mars gezegenine otomobil yolladı, ön tarafına da “Panik Olma!” yazdı. (Bu da benden)
Prof. Sofuoğlu’nun Google’ı Abdülhamit icat etti açıklamasına Ertuğrul Özkök’ten itiraz geldi. “Hocam yanlış, Abdülhamit Han Instagramı icat etti. Çünkü, hocamın anlattığına göre, Abdülhamid ne yapmış biliyor musunuz… Fotoğraf çektirip takip ediyormuş… Eee bu ne… Ya Facebook, daha doğrusu Instagram…”
İroniyi gördünüz mü? Üstat bu Özkök. Kimse eline su dökemez. Ayrıca kül de yutmaz! Velhasılıkelam, Türk’ün Türk’e propagandasının şahikası bu muhabbetler. Kahve edebiyatının seçkin eserlerinden olması gerekirken, gündemde bu kadar yankı bulması neyin göstergesi acaba?
Bir TV platformunda çalışan yakınım, Türk halkının “TV’de en çok hangi programları izliyorsunuz?” sorusuna verdiği “Belgesel izlerim” cevabının doğru olduğunu ellerindeki verilerle teyit ettiklerini söylemişti.
Akıl sağlığını korumak için en iyisi belgesel kanallarını seyretmek.
Mutlu haftalar…
(Yazıdaki haberler gazetelerden alınmıştır.)