SOY SOP AĞACI!

Yahu millette bir soy sop, geçmiş merakı aldı başını gidiyor. Neymiş? E-Devlette atalarını, dedelerini bulabilirmişsin. Vatandaş bir yüklenmiş. Sistem çökmüş. Her şeye maydanoz olmaya ne kadar meraklıyız. Bir tarihte de, Hükümet, Müfredata, Osmanlıca derslerini koymuştu. Okumuş, mürekkep yalamış bir kesim,”Ne güzel, işte. Atalarımızın, babalarımızın mezar taşlarını okumayacak mıyız?” diye, eleştiri yapanlara sataşmışlardı. Bre, Allahtan korkmaz, kuldan utanmazlar. Acaba, dedenizin, ninenizin mezarlarının nerede olduğunu biliyor musunuz? En son kaç sene önce ziyaret ettiniz? Hem onların mezar taşlarında, Osmanlıca değil, Türkçe yazıyor. Sizinkisi, yağcılık olsun da nasıl olursa olsun hesabı. Şimdi. Soyağacını merak edenler, neyin peşinde? Nineni, Dedeni, babanı biliyorsun. Nereden geldiğini de, yetmez mi? Allah bu millete akıl fikir versin.Şimdi bazılarınız,Ne var bunda??Millet soyunu sopunu öğrensin.öğrensin anam,babam,öğrensin.Nasılsa,mala davarda zararı yok.

GÜLELİM

Bu gün Pazar keyfi yapıyorsunuz. Bizim de katkımız olsun. Çorbada tuzumuz bulunsun. Acıcık ucundan çızıktırıp, yüzünüzdeki gülümsemeyi görelim. İstanbul’dan Trabzon’a gitmek isteyen Temel ve onu uğurlamak isteyen iki arkadaşı, otobüs terminaline gelmişler. İlk Trabzon otobüsünün bir saat sonra kalkacağını öğrenen Temel ve arkadaşları, Ulusoy Turizmden bilet alıp, yemeğe gitmişler, yemekte muhabbete dalınca; zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışlar, saate bir bakmışlar ki; bir saat geçmiş, hemen koşa koşa otobüsün beklediği perona gelmişler ama ne yazık ki otobüs on dakika önce gitmiş.
Temel ve arkadaşları, bir saat sonra kalkacak başka bir otobüse bilet almışlar, ama vakit de bir türlü geçmek bilmiyormuş.”Ne yapalım, vakti nasıl geçirelim?” derken kahveye gitmişler. Çaylar, kahveler, sohbetler uzamış da uzamış. Saate bakmışlar; bir saatin dolmasına beş dakika varmış. Hemen koşmuşlar terminale. Ama otobüse yetişemeyince Ulusoy Turizmin bilet gişesine gidip sormuşlar:
– Trabzon’a gidecek başka otobüs var mı? Gişedeki görevli bunları uyarmış: – Bakın bu son otobüs, bir saat sonra kalkacak, eğer bunu da kaçırırsanız Trabzon’a bugün dönemezsiniz. Bileti alıp pastaneye gitmişler, pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlar ki; bir saat dolmak üzere, hemen koşmuşlar, Ulusoy Turizmin otobüsü yeni hareket ediyormuş. Temel’i uğurlamaya gelen iki arkadaşı aceleyle binince, otobüs gazlayıp gitmiş. Giden otobüsün arkasından bir müddet şaşkın, şaşkın bakan Temel, oturmuş yere, başlamış gülmeye, hem de kasıklarını tutup katıla, katıla gülüyormuş. Ulusoy Turizmin gişe memuru yanına gelip sinirli, sinirli söylenmeye başlamış: – Sen ne garip bir adamsın yahu? Üç otobüsü kaçırdın, arkadaşların gitti; sen kaldın, ağlayacağına gülüyorsun be adam!..
Temel gülmeye devam ederek cevap vermiş: – Uy hemşerim, Trabzon’a asıl ben gidecektim, bizim uşaklar beni geçirmeye geldiydi, ben ona gülüyorum da!..Sağlıcakla kalınız.