Çanakkale’de; park probleminin had safhada olduğu malum. Son zamanlarda, araç trafiği de, yoğunlaşmış vaziyette. Bir de bakıyorsunuz, ana arterlerden birinde, araç kuyrukları oluşmuş. Neymiş? Kaza, filan mı olmuş? Hayır. Çöp Kamyonu, yolun ortasında durmuş, çöp konteynırlarını boşaltıyor. Saat kaç olursa olsun. Sabah, öğlen, öğlen sonu, okul dağılma zamanı, Mesai bitim zamanı. Fark etmiyor. Yahu, bu işin daha kolayı, trafiği aksatmayacak bir yolu yok mudur? Zaten, bütün cadde ve sokakların sağ tarafı otopark olarak kullanılıyor. Çöp Kamyonunun yanaşma şansı, hiçbir zaman yok. Peki, ne yapmalı? Vallahi biz bilmeyiz. Bu işi Belediye çözecek. Artık, gece mi, sabah erken mi? Bu zulme son verilsin.
SAĞLIKSIZ ETİ YEMİŞİZ
Hani alayla, valayla Sırbistan’dan, et getirip, problemi çözdük diye beyanatlar verenler vardı ya? Şimdi sus pus olmuşlar. Laboratuarın açıklamasına göre, gelen etlerin tahlil sonucu alınmadan, alelacele piyasaya verildiği iddia ediliyor. Meğerse yine iddialara göre etlerde Koli Basili çıkmış. Labratuar sonucuna gerek yok zaten. Bu etlerden bir kere alan, bir daha yanına yaklaşmadı. Biliyoruz. Bu üstün gayrete rağmen! Et fiyatları milim kımıldamadı. Çok bilen Cerrah Bakanımız geri adım attı.”Et ithal ederek yerli üreticiyi mağdur etmeyeceğiz”,dedi. Sakatat, aldı başını gidiyor. Karaciğer, İstanbulda, 50-60 lira olmuş. Şimdi de, Tereyağına zam gelecekmiş. Yok, efendim maliyetler artmış. Elektirik, su işçilik ulaşım zamlanmış. Sütün fiyatı 10 kuruş artmış. Bu yüzden tereyağı 35-40 liraya çıkmış. Topu neden taca atıyorsunuz? Mesele bunlar değil ki. Sorun, hayvancılığımızın ve hayvancılık politikalarımızın iflas etmesi meselesidir. Diyeceksiniz ki, hayvancılık politikamız var mıydı ki? Yoktu. Günübirlik politikalar ve pansuman tedbirlerle, göz boyayıp
durduk. Bu iktidar, ne yazık ki, köylümüzün, çiftçimizin en iyi bilip yaptığı tarım ve hayvancılığı yok etti. Hayaldi, gerçek oldu!80-90 yılda, diğer hükümetlerin yapamadığını, AKP iktidarı 15 yılda yapıverdi.
AZICIK GÜLMECE
Adamın biri, bir gün yolda giderken simit satan sevimli bir çocuk görmüş. Para verip, bir simit alan adam, sevimli çocuğa takılmadan edememiş: – Adın ne yavrum senin? Çocuk tam cevap verecekken, adam müdahale etmiş: – Dur, ben tahmin edeyim. Sen bana ipucu olarak isminin baş harfini söyle. Çocuk söylemiş: – Y. Adam başlamış saymaya: – Yasin. – Bilemedin amca! – Yaşar – Bilemedin amca! – Yusuf. – Bilemedin amca! Adam Y harfiyle başlayan tüm isimleri saymış, ama hep olumsuz cevap almış: – Bilemedin amca! İyice sinirlenen adam, öfkeyle bağırmış: – Bilemedim işte!.. Adın ne lan senin? R harfini söyleyemeyen sevimli çocuk gülerek cevap vermiş: – Yamazan!.Sağlıcakla kalınız..