Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşına da.
Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Yazımıza, Cennet Mekân Mehmet Akif Ersoy’un, Çanakkale Şehitlerine adlı şiirinden bir bölüm ile başladık. Bir Hadis-i Şerif’te, “Düşmanın okları kime karşı yönelmişse bilin ki onlar doğru yoldadır” denilmektedir… Sayın Bahçeli bir açıklama yaptı. Yer yerinden oynadı. Bütün oklar Sayın Bahçeli’ye yöneldi. Millet neden hayret etti? Anlamak mümkün değil. Partinin, küçüğü büyüğü yok. Siyaset üretme kapasitesi var. MHP, 34 milletvekili ile bir buçuk yıldır, siyaseti dizayn ediyor. Genellikle MHP’nin dedikleri oluyor. Açılım, Habur rezaletleri. TC’nin kaldırılması. Atatürk düşmanlığı. Milliyetçiliğin ayaklar altına alınması… Ülkücüler, Fatiha Bilmez’den, nerelere geldik? 2015 yılından sonra, bunlar ortadan kaldırıldı. MHP’nin savunduğu noktalara gelindi. Bizim birlikteliğimiz şimdiki anlayışladır. Yok efendim, falan zaman da şöyle demiş. Eee siz de, MHP olarak yerin dibine batırmışsınız. Doğrudur. Yaptık. Yarın yine aksi olsa yine yaparız. Ancak, bizim niyetimiz Üzüm yemektir. Bağcı dövmek değil. Bizim düşüncelerimize yaklaşan bir siyasi anlayışa, neden yok diyelim ki? Bakınız AKP içindekiler bile AKP, MHP’lileşti diyor. Baraj %50’ye yükselince ittifak kaçınılmaz oldu. MHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP’nin gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyip, ittifak yapmadı mı? Sayın Bahçeli, CHP ile birlikte hareket ettiğinde, büyük Devlet adamı oluyor. Erdoğan’ın karşısına çatı aday çıkardığında, Bahçeli’den daha iyi bir siyasetçi bulunmuyor. Ama Bahçeli Erdoğan ile hareket etti mi, ondan kötüsü yok, öyle mi? Buna çifte standart derler. Hatta bizim Elazığ’da, “Nahnaya geldi mi kıt kıt” derler. AKP ile koalisyon kurmak için “AKP ile önyargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız” diyerek 30 gün AKP peşinde koşan Kılıçdaroğlu, şimdi başka telden çalıyor.
Partilerin kapatıldığı 12 Eylül’den sonra, CHP’nin yerine kurulan SHP, HADEP ile seçim ittifak yapmadı mı? Yine, kurulan SHP-DYP hükümetinin, Güvenoyu için HADEP desteğine ihtiyacı olduğu dönemde, rahmetli Türkeş, devletin bekası için 19 vekili ile güvenoyu desteği vermedi mi? Şimdi bu çılgınlık niye? Bakınız. Bu ittifaka, solcusu küfrediyor. Gazetecisi, dinsizi, ateisti küfrediyor. Sermayedarı, kapitalisti, fakiri liberali, enteli, danteli küfrediyor. HDP’si PKK’lısı CHP’lisi küfrediyor. Yetmiyor. FETÖ’cüsü küfrediyor, Yetmiyor. Avrupa’sı Yunan’ı, ABD’si küfrediyor. Yetmiyor, İsrail’i Arabistan’ı BAE’sı da küfrediyor. Dönüyorsun içeri, bakıyorsun ki; eskisi yeni yetmesi, bir kısım ülkücü de küfrediyor. İYİ’si iyiden iyiye, yerle bir ediyor. Sahi düşman kim, dost kim? Kim haklı? Kim haksız? Sayın Bahçeli, iyi bir oyun kurucudur. Hamlesini yapıp, karşı cephenin önüne bombayı koymuştur. Oyun kurucu dedik ya… İyi bir 10 numaradır. Alex’tir. Emre Belezoğlu’dur. Maçı kilitlemiştir. Geçen yıl bugünlerde, Sayın Bahçeli, “Biraz sabredin. Sonunda ne olacağını göreceksiniz” diye açıklama yapmıştı. Bahçeli, bir taş ile bir çok kuş vurmuştur. Yarın devam edeceğiz. Bizi izlemeye devam edin. Sağlıcakla kalınız.