Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Eroğlu

Büyüdükçe, Küçülüyoruz!

Anlamak mümkün değil. Kesin olarak şunu söyleyebiliriz ki; ayrı ülkelerde yaşıyoruz. Aynı dili kullanmıyoruz. Sayın, Binali Yıldırım müjde verir gibi açıklıyor. Neymiş? Hükümet, Asgari ücretliyi, enflasyona ezdirmemiş. 1400 lira ile gül gibi geçinmişler. Ev kirası, okul masrafları, ısınma giderleri. Ulaştırma, mutfak giderleri, asgari ücretle halledilmiş. Üstüne üstlük, bir de biriktirecek para kalmış diyelim! İki boksör ringde mücadele ediyorlarmış. Adı Ahmet olanın ağzı gözü dağılmış. Raunt arasında, Ahmet’in Antrenörü, “Dayan aslanım. Çok iyi gidiyorsun. Adamı perişan ettin. Hadi bakalım” diye gaz veriyormuş. Bir sonraki raunt arasında da aynı şeyleri söyleyince, Ahmet, “Hocam. İyi gidiyorsun. Adamı mahvettin diyorsun. Ağzım burnum kan içinde. Yürüyecek halim yok. O zaman, beni kim dövüyor yahu?” demiş. Şimdi biz de diyoruz ki; asgari ücretli ezilmemiş. Peki, o zaman, geçim sıkıntısını var diyerek, hükümete muhalefet edenler kimler?

BÜYÜDÜK HA!
Yıl içinde 11,1 oranında büyümüşüz. Hükümet öyle diyor. Sağa sola bakıyoruz, büyüyen bir şey yok. Üstelik enflasyon yüzde yedi buçuk diye tahmin edilirken, 14’e çekilmiş. Köylü, çiftçi, esnaf, işçi, memur, emekli perişan. Aldıkları üç on para; enflasyon karşısında eriyip, gitmiş. AKP iktidarı, her ne kadar büyüdük dediyse de, sizler inanmayın. Aslında küçüldük. Fakirleştik. Domates 5 lira, biber 8 lira olmuş. Fakirin, hayvansal gıda olarak tükettiği Sakatat, yüzde otuz zam görmüş. Akaryakıt derseniz, tutulamaz olmuş. Zamlar, daha yeni yıl gelmeden, yağmur gibi yağmaya başlamış. Nihayet ekmek de zam gördü, Simit derseniz, hakeza, ulaşım ücreti de nasibini aldı. Peki, ne kaldı? Milletin kuru bir canı kaldı. Bari onu da alın da, kurtulsun vatandaş. Şimdi fanatik AKP’liler, “Eskiden aradıklarınız yoktu. Kuyruklar vardı, Şimdi her şey bol” diyecekler. Güzel de, o zaman paramız vardı. Mal alamıyorduk. Şimdi her şey var. Paramız yok. Gel de akil adam olup, PKK’lı hainleri şirin gösterme yanlışlığından ötürü gözümüzden düşen Orhan Gencebay’ı yâd etme. “Ne oldu bana bilemem. Kendimi kaybettim. Ben eski halimle, daha mesuttum.” O da olmaz ise hep birlikte, “Kendim ettim kendim buldum” şarkısın mırıldanalım. Sonuç şudur. Hükümet, ekonomiyi yönetemiyor.

KAHKAHA
Temel, Amerikalı ve Rus aynı otelde kalıyorlarmış. Gece yarısı otelde yangın çıkmış. Panik içinde yukarı katlara koşmuşlar. Çaresizlik içindeki Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulmuş, “Başka şansım yok” diyerek şemsiyeyi açıp atlamış. Şemsiye sağlammış, Amerikalı paraşütle iner gibi sağ salim yere inmiş. Bunu gören Rus, yandaki odadan başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak atlamış ve o da kurtulmuş. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temel’i beklerken, yanlarına hızla bir cisim düşmüş. Gidip bakmışlar; Temel. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafı kırıkmış. Amerikalı merakla sormuş: – Ne oldu? Temel acı içinde kıvranarak cevap vermiş: – Şemsiye bulamadım, ama dolapta yağmurluk vardı.**** Adamın biri kiliseye günah çıkartmaya gitmiş, papazla konuşmaya başlamışlar: – Papaz efendi dün komşunun küçük kızı geldi, yağmur yağdı, şimşek çaktı; ben bir günah işledim. 
- Allah affeder oğlum… – Önceki gün de komşunun büyük kızı geldi, yağmur yağdı, şimşek çaktı; ben bir günah işledim. – Allah affeder oğlum… – Daha önceki gün de komşumun karısı geldi, yağmur yağdı, şimşek çaktı; ben bir günah işledim. – Tamam, oğlum Allah affeder, affeder de, sen yavaş yavaş gitsen iyi olacak. Hava da bozmaya başladı zaten. Sağlıcakla kalınız.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech