Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Ağaç katliamına tepkiler büyüyor

Çanakkale’nin tek içme suyu barajı olan Atikhisar Barajı su toplama

Çanakkale’nin tek içme suyu barajı olan Atikhisar Barajı su toplama havzasında bir maden şirketinin ağaçları kesmesi üzerine tepkiler çığ gibi büyüyor. İda Dayanışma Derneği Cumhuriyet Meydanı’nda halkın katılımı ile seslerini duyurmaya devam ediyor. Dernek adına konuşma yapan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof.Dr.Türker Savaş, Vali Orhan Tavlı’ya seslendi.

Çanakkale Çevre platformu, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak, Atikhisar Barajı su toplama havzasında, bazı şirketlerin altın madeni aramasını protesto etti. Cumhuriyet Meydanını dolduran kalabalıklar Kaz Dağlarında başlayan ağaç kıyımlarını ellerinde dövizler ve pankartlarla alana geldi. Hükümet tarafından 2018 Troia Yılı ilan edildiğini dile getiren CHP İl Genel Meclis Üyesi Hicri Nalbant, “Bin pınarlı İda Dağı’da Troia’nın bir bileşenidir.” dedi.
Çanakkale Çevre Platformu adına açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof.Dr.Türker Savaş, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını göreve çağırdı. Savaş; “Anayasaya göre ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez.Ancak, maden işletmesi ülkemizde anayasayı yok saymıştır. Çanakkale halkı ve onun temsilcileri 15 yıldır Biga Yarımadası, Kaz Dağı ve Çanakkale yörelerinde yabancı şirketlere karşı mücadele vermektedir. Kaz Dağı’nı ‘kolay lokma’ olarak gören bu yabancı şirketlerse, bir ahtapot gibi dört bir koldan yaşam alanlarımıza saldırmaktadır. Çalışmalarına hukuki engeller ve kamuoyu baskısı nedeniyle devam edemeyen şirket, sonunda çareyi yasadışı yöntemlere başvurmakta bulmuştur. Orman teşkilatı ve şirket birlikte Balaban çeşmesi ile Cazgırlar köyü arasındaki ormanlık ve çok değerli yaşam alanına iki koldan motorlu testere, traktör, kepçe ve kamyonlarla saldırmıştır.” dedi.

“ATİKHİSAR TEHDİT ALTINDA”
Atikhisar Barajı su toplama havzasında baraj gölüne yakın mesafede yapılmasının planlanan siyanürlü altın madenciliği, aynı zamanda “Çevre Kanunu” ve “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği”ne aykırı olduğunu dile getiren Savaş; “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 16. Maddesi, içme suyu havzalarının nasıl korunacağını açıkça tanımlamıştır. Daha açık bir deyişle, ruhsat alanı ve işletme sahası Çanakkale’nin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasında kalmaktadır. Şirketin 10 yılda kullanacağı su Atikhisar Barajı su tutma kapasitesinin 2 katıdır. Barajın çoğu zaman tam dolu seviyesine ulaşmadığı düşünüldüğünde, 10 yıllık dönemde barajda tutulacak olan 3 yıllık suyun tamamı maden şirketine verilse bile bu tutar onlara yetmeyecektir” dedi.

“VALİYE SESLENİYORUZ”
Prof.Dr.Türker Savaş Çanakkale Valisi Orhan Tavlı’ya seslenerek katliama dur demesini ve ruhsat vermemesini dile getirdi. Savaş; “Sayın Çanakkale Valisini, gözlerinin önündeki bu ekolojik ve sosyal yıkımı ve felaketi durdurmaya ve bunun için de söz konusu bu madene İşletme İzni vermemeye çağırıyoruz. Bir maden işletmesinde kamu yararından söz etmek için şu sorulara dürüst bir vicdanla cevap verilmesi gerekir. Hangi madeni, ne kadar çevresel ve toplumsal bedel karşılığında, nereden, ne zaman, ne kadar, hangi ihtiyaç için, hangi katma değerle, kimlerin yararı için çıkaracağız? Söz konusu şirkete karşı açılan Kirazlı madeni ile ilgili ÇED iptal davaları halen sürmekteyken, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarını, biyolojik çeşitliliği, doğal varlıkları, orman ekosistemini ve yaşam alanlarını yok edecek olan bu ağaç kesimine izin verenler, maden şirketinin işletme ruhsatı alacağını nereden biliyorlardı? Sonuç olarak; bu bildiri ile tarihe bir not düşülmüştür. Tüm Çanakkale halkını duyarlılığa ve anayasanın tanıdığı yaşam hakkını savunmaya, tüm yönetici ve yetkilileri de acilen görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz.” dedi.

Dilek Akşen

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech