Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından 24 Kasım Öğretmenler Gününe özel bir mektup yayınlandı. Çanakkale Savaşında bölgede şehit olan Öğretmen Hasan Ethem’in annesine yazdığı mektup, bugün daha bir anlam kazandı.
Çanakkale muhaberelerinde bölgede şehit olan birçok liseli öğrenci tarih kaynaklarında yer almaktadır. Galatasaray Lisesi öğrencilerinin Çanakkale Savaşında cephede savaşmak için geldiklerinden dolayı lisenin hiç mezun veremediği bilgisi yıllarca dilden dile dolaştı. Çanakkale’de şehit olan kahraman öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerimizin bulunduğu da öğrenildi.
Çanakkale muhaberelerinde kaybedilen canlar için, İngiliz resmi harp tarihçileri “Gelibolu’daki kanlı muhabereler Türklerin çiçeğini yedi bitirdi” ifadesi ile kayıplarımıza vurgu yapmıştır. Çanakkale’de şehit olan bir öğretmenin annesine yazdığı ilk ve son mektubu öğretmenler gününde daha da bir anlam kazandı.
Eski adı ile Muallim Hasan Ethem’in annesine yazdığı mektupta şu dizeler yer aldı: “Valideciğim, Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi! Nasihat-amiz mektubunu, Divrin Ovası gibi güzel, yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti. Okudum, okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel ve mukaddes bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi açtım, uzaklara doğru baktım. Yeşil yeşil ekinlerin rüzgara mukavemet edemeyerek eğilmesi, bana, annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldi. Hepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni, annemden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardı.
Gözlerimi biraz sağa çevirdim güzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem çam ağaçları kendilerine mahsus bir seda ile beni teşbir ediyorlardı. Nazarlarımı sola çevirdim cığıl cığıl akan dere, bana validemden gelen mektuptan dolayı gülüyor, oynuyor, köpürüyordu… Başımı kaldırdım, gölgesinde istirahat ettiğim ağacın yapraklarına baktım. Hepsi benim sevincime iştirak ettiğini, yaptıkları rakslarla anlatmak istiyordu. Diğer bir dalına baktım, güzel bülbül, tatlı sedası ile beni teşhir ediyor ve hissiyatıma iştirak ettiğini ince gagalarını açarak göstermek istiyordu.
Ey Türklerin Ulu Tanrısı! Ey şu öten kuşun, şu gezen ve meleyen koyunun, şu secde eden yeşil ekin ve otların, şu heybetli dağların Halkı! Sen bütün bunları Türklere verdin. Yine Türklere bırak. Çünkü böyle güzel yerler, seni takdis eden ve seni ulu tanıyan Türklere mahsustur.
Ey benim Yarabbim! Şu kahraman askerlerin bütün dilekleri; ism-i celalini İngilizlere ve Fransızlara tanıtmaktır. Sen bu şerefli dileği ihsan eyle, ve huzurunda titreyerek, böyle güzel ve sakin bir yerde sana dua eden biz askerlerin süngülerini keskin, düşmanlarını zaten kahrettin ya, bütün bütün mahveyle!” sözleri yer aldı.
(17 Nisan 1915)
Tunahan Ünsal