Nöbetçi Eczaneler
Çanakkale Belediye Meclisi’nde AK Parti Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu ile CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın arasında yaşanan gerginlik sonrasında meclisi terk ve farklı görüşlerle Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına kadar uzayan süreç…
Önce başa gelelim…
Meclisteki gerginlik sonrası AK Parti’nin il başkanı, milletvekilleri, kadın kolları ‘kadına şiddet ve hakaret’ olduğunu öne sürerek açıklamalar yaptılar.
Peki; Çanakkale’nin CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın kuralı uyguladığını hakaret etmediğini kim savundu bazı kadın dernekleri dışında…
CHP Çanakkale Örgütü savundu mu?
Hayır…
Başkan Gökhan görüntüleri belediyenin web sitesine koyarak ve de açıklamalar yaparak kendini savundu.
Sonra ne oldu?
Konu Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemine girdi. Erdoğan 18 Mart törenlerinde belediye başkanı Ülgür Gökhan’ın konuşturulmayacağını söyledi.
Başkan Gökhan ‘Çanakkale halkına fener alayında konuşurum” dedi.
Erdoğan’ın açıklamasına Başkan Gökhan’dan ‘siyasi nezaketi’ elden bırakmadan yanıt geldi.
Bu sefer durum tersine döndü gibi geldi bana.
AK Parti’nin yerel temsilcileri anında görüş bildirmedi.
CHP Gençlik Kolları Başkanı açıklama yaptı. CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, basın açıklamasında bulundu.
Aynı vekil Muharrem Erkek, acaba meclisteki duruma yorum yapıp ‘Başkanımız kadına hakaret etmez’ demiş miydi de şimdi konu Erdoğan’ın sözü ve ona Başkan Gökhan’ın verdiği cevap olunca “Kimse unutmasın ki 18 Mart’ta belediye başkanımızın ve bizlerin halkla buluşmasını ve konuşmasını engellemeye hiçbir güç yetmeyecektir. AK Parti Genel Başkanına en güzel yanıtı, 18 Mart akşamı düzenleyeceğimiz fener alayında ve ilk seçimde Çanakkale halkı verecektir” demekteydi.
Prim yapmak ya da prim yapabilme mücadelesi vermek böyle bir şey mi?
Yoksa; “Parti içi mücadele ve sonraki hesaplar bir tarafa biz kötü zamanlarda kenetleniriz” örneği mi?
