Nöbetçi Eczaneler
Çanakkale’nin ilk su deposu olarak kullanıldığı bilinen tarihi Emile Vitalis binasının bulunduğu alandaki Tohum Sandığı’nda hasat başladı. Tohum sandığı için en zor bulunan yerli tohum ise domates oldu.
Kentin önemli projelerinden biri olan ve yerli tohumun korunup çoğaltılmasında önemli bir adım olan Tohum Sandığı projesinde hasat dönemi başladı. Proje için en zor bulunan tohum yerli domates tohumu oldu.
Bu sene park ve bahçelere dikilen çiçeklerin yüzde doksanının yerli olması Belediye’ye 100 Bin TL’lik bir katkı sağladı. Yerli tohumlar sayesinde daha sağlıklı ürünler elde edileceğini vurgulayan Park ve Bahçeler Müdürü Göksel Koyuncu; “Tohum pahalı bir şeydir. Biz Çanakkale’nin vitrinine çalışıyoruz. Yazlık kışlık çiçeklerimizin bir kısmını hala satın almakla beraber bu yıldan itibaren yerli tohumumuzu kendimiz üretip kendi yetiştirdiğimiz çiçekleri ekiyoruz” dedi.
En zor bulunan tohumun yerli domates tohumu olduğunu vurgulayan Koyuncu hasada başladıklarını ifade ederek; “Tohum sandığında yöremizde yetişen yerli tohumlardan edinmeye çalıştık. Bunu köy muhtarları ile irtibata geçerek araştırma yaptık, bazı tohum çeşitlerini bulduk. Alanın bir kısmında ekim yaptık hasada başladık. Yaşlılar bilir, tezgelen kabağı vardır yöremizde erkenden çıkar; pazarlardan yerini alır. 50-60 tohum bulabilmiştik. Şimdi 2000-3000 tane tohumumuz olur. Bütün ürünlerin tohumlarını fazlasını vatandaşa bir şekilde dağıtmayı düşünüyoruz. Bir balkonda, küçük bir bahçede bile kendi yerli domatesini yetiştirebilirsiniz. O domatesin salatası hiçbir yerde bulunmaz. En zor bulduğumuz tohum domates tohumu idi. Ender bulunan buğday türlerinden elde ettik. Daha ilerisi için daha geniş arazilere ekebilir, mamüle çevirebiliriz. Domateslerde tuta zararlısı vardı. Yerli tohumların bu hastalığa yakalanmadığını görürsünüz. Sebebi tohumun senelerdir yetiştiriliyor olması, tohumun gen hafızası olmasıdır. Daha az gübre, az ilaç, az su ve az işçilik ile daha lezzetli ürünler elde ediyorsunuz” dedi.
Dilek Akşen
