Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ali Güngör Yıldız

BASIN SON ÇARE DEĞİL İLK AKLA GELEN OLMUŞ

BASIN SON ÇARE DEĞİL İLK AKLA GELEN OLMUŞ

Kuvvetler ayrılığı, dördüncü kuvvet.

Yetkililer umursamaz, gırtlağa kadar siyasetin içindeler.

Dert çok, çözen hiç yok.

Genel başkanların, Başkanların, siyasetçilerin ve işverenlerin halkın üzerinde öyle büyük baskıları var ki; kimse ses çıkaramaz duruma gelmiş. Hiçbir devlet kurumunda yada dairesinde işler iyi gitmiyor. Makama getirilen her isim hangi dairede olursa olsun, ehil ve liyakate dayanılarak o göreve getirilmemiş. Hep imtiyazlı isimler, adamım adamı düşünceleri ile makam verilenler. Adam ya da hanımefendi, millet adına bir koltuğa oturtulmuş ama kendisine çalışıyor. Sanki karşısındakilerin tümü salak. İnsanlar anlamıyor.

Kurumların başındakiler, altına makam verilenler, hakkıyla, liyakat ile değil, torpille bir makama gelen, en baştaki idarecinin bulunduğu partiliden daha fazla partili olunca, işler de yarıda kalıyor. Halk, yurttaş şikayet edecek, kimsenin umurunda değil. Nasıl olsa partili, nasıl olsa b.irisinin adamı. Sonuç hizmet aksıyor, yarım kalıyor.

Ha bu arada çok torpilli olanlar, millet, kurum adına çalışacağına, kendisi adına çalışmaya başlıyor. Ne mi yapıyor? Her şey? Kim mi? Herkes birbirini iyi bilir. Kimin ne olduğunu bilmeyen yok. Sadece hepimiz birbirimizin gözünün içine bakıp “MIŞ” gibi yapıyoruz.

Bilmiyormuş gibi.

Duymamış gibi.

Bir üst makam sorunu çözemeyince ne oluyor. Hemen basın kurumu, yada kuruluşları aranıyor. Bunu iki nedeni var. İlki, sorun çözüme kavuşmayınca, olay kamuya mal olsun ki ses getirip çözüm yolları açılsın. İkincisi bu daha vahim, Aman yetkililerle ben kötü olmayayım, onlara bir şikayet götürmeyeyim, basına söyleyeyim onlar nasıl olsa çözer.

İnsanlar kendi sorununa kendisi sahip çıkmaz ise bir başkası hiç sahip çıkmaz. Haklı olduğumuz bir ortamda insanlar neden sorunlarını birilerine anlatmaya çekinir ki.

Yoksa biz millet olarak, hep hakkımızı kendimiz değil de birilerinin aramasına mı alıştırılıyoruz. Sömürü sistemi bunu mu gerektiriyor.

Yahu korkmayın sizin adınıza bir makama gelmiş kişilerden. Söyleyin derdinizi çözsünler. Böyle yaparak sizin sırtınızdan birilerinin geçinmesine göz yummayın.

Sizin adınıza makama gelen birisi neden size kızsın? Neden sorununu anlatana, derdini anlatana, haklı olana kızılır, mağdur edilir.

Haa sizler hakkınız olan bir isteği anlatamaz, haksız yere isteğiniz olursa, oluyorsa, kısaca siz de bildikleriniz gibi  istemez, nasıl olsa bir sorun olmuyor düşüncesi ile “Avanta” istemiyorsan

KORKMA

Sende sorununu anlat ve senin adına bir makama gelmiş yetkililer de çözümünü bulmak zorunda kalsın.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech